Aslıma ve aklıma mukayyet olmaksa

Azabın deviniminde

Cahil aklın pervasızlığına yenik düşülesi…

Münzevi geçitlerin dilindeyim,

Şehrin gizemini giyindiğim günden beri,

Öteberimi toplayıp taşındığım

Şiir şiir beyitlerin öksüz yolculuğu.

 

Nazarında halkın,

Deli bir derviş;

Gıyabında aşkın

Şaşkın bir serzeniş

Yine gönül durağımda

Yorgun kıyamların mucidi

Hani olur da;

Gönül gözümün pervazına

Yenik düşerim bir gece vakti;

En ece ve en yalın ve en duru

Aşkın seyrine esir düşerim de…

 

Şairin dilinde,

Bir güfteden yoksunsa aşk;

Sevdanın akan rimelinde

Gök gözlü adamların

Derya kadar da ulaşılmaz gönlü

Yoksa şaibeli bir varsayım mı da,

Şivesi anlaşılmaz bir şehveti iteklerken

Masumiyet belki de çalınmasından tedirgin

Şifresine haiz bilinmezin

Yine diplerinde kuytuların

Bir kuyu sessizliğinde,

Vakur sancılarım çıkmışken ayyuka

En deli fıtratın da şanı yürümüşken…

 

Kör gözlerin seansında

Karayı beyaz bellemek;

Duymaz kulağın minvalinde

Yedi notadan bile ötesine vakıf

Bir piyanonun siyah tuşları

Aklarken kendini aşk dilinde.

 

Meyleden hükümde yanlı;

Sehven bilindiğim değil de

Şeklen sivrildiğim

Sonra da gömdüklerime attığım

Avuç avuç toprak:

Geldiğimiz ve gittiğimiz dünyanın

Uzvunda bir ritim

Adına hayat denen gayya kuyusunda

Ölü aşkların mezarı nedense

Hep derin.

 

Saklı niyazların satır arası

Yine Tanrı’nın ellerinde,

Duymazlığın da şeceresi

Hep aymaz ve doğurgan hüzünde kayıtlı:

Üstelik diri bir yürekten taşan

Kimlik mağduru asil katili duyguların

Nirvanasına eren şaibeli sevdaların

Buklelerine dolanan parmaklarımı

Sokarken gerçeklerin gözüne

Tekerrür eden hikâyede neden hep mutsuzluk?

Nedir bunca yalanın sürdüğü sefa?

 

Nedense masum ve mazlum aynı delikte,

Mağlup geldiğimiz de mi yalan

Söyle sefil kader, diyenlere binaen

Yanıp sönmek arasında devinen bir mizaç

Kekremsi yalnızlığı cefası ile barışık

Yüreği közlü olsa da

Böldüğü aşkı ve diktiği sancağı

Üstelik diri diri yanmanın bedeli

Yine ve sadece aşkın dilinde

Korunaklı bir dünya

Sivrilen yetilerin dibinde

Yanan mum kadar zararsız ve yalın bir âlem

Sadece şiirin çaldığı şarkıda

Kayıtlı o münzevi gölge.

 

( Ölü Aşkların Mezarı Hep Derin... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 21.01.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.