Artık örgüsünde ömrün…
Şanlı bir ölüm diliyorum kendimce.
Yükümlülüğüm yine tüm esaretim
Güdümündeyim madem dünün
Naaşımı yakın.
Zaman delirdi sonunda
Ve evet, ben de delirdim
İhya edilesi bir sevgiyi
Asla böyle düşlememiştim.
Çatlak duvarların
Ruhsuz bedenlerin
Ölü şiirlerin örgüsünde gizliyim
aslında.
Ansızın akacak gözyaşımda
Sırlarımla gömün beni, diyen
Bir vecize özürlüyüm.
Günden artan son yarım,
Dünde kalan sadece ben ve benlik
kaygım
Derledim topladım güncemi sonunda
Yalın ayak geldim bu dünyaya
Israrcı hüznümle yakın beni:
Öyle ki dirileyim yeniden
Öykündüğüm hangi sevda masalıysa
Varsın yok saysın beni evren.
Uzağındayım çoğul kimliğimin
Yakın bellediğim şunca beyitle
Yakın arz ettiğim yüreğimde
Kayıtlı şifrem
Bir yüzüm hep dönük Tanrıya
Bir de ruhum keşke kanamasaydı böyle
erken.
Daraldı zaman,
Mekândan hepten uzak saf yanım.
Kutsandı yazdığım her mevsimsiz masal
Kayıtlara geçirsin beni artık Kara
Melek.
Beklediğim yetmedi de mi
Dolmadı vadem?
Gözüm açık gideceğim
Hem de sakil şiirlerim
Iskartaya çıkmadan
Yâd ettiğim mutluluğun ekseninde
Kayıp gitmem için
Al sana yeni bir neden.
Dokunduğum yüreğinde
Düztabanlı şiirlerimin,
Savrulduğum namelerinde
Koruyucu meleklerimin
Eksenimden ayrı bir tufan bu,
Kayıplarımdan kalan da son turfan
Devindiğim notalarda
Bilmem kaçıncı makamın
Gamında seğirten
Hacizli yürek sesimden başka
Ne kaldı ki geride?
Öykündüğüm kadarım hayata,
Yoğrulduğum sarmalında
Önsezilerimin
Kara bir gölgeyim
Yine patavatsız imgelere sığındıkça
Patlayan bir fırtına öncesi
Bunca sessizliğim…
Demedim farz et sen yine de;
Ömür ile tokalaşan hüznün esareti
Ve vebalidir yazdığım her şiir
Ve kayıtsız kaldığı tüm yüreklerin
Yine Tanrıya ihbarımdır.