1 Biz Bir Avuç Genç
Düzeni beğenmediğimiz de, riyakarlıklara, yalanlara karşı çıktığımız zaman, hayatın üç kağıtçılarına isyan ettiğimiz de,
onyedi yaşlardaydık...

İnsanlığın böyle olmaması gerektiğini, olamayacağını savunduğumuz zaman, yirmili yaşlardaydık. Haksızlıklara, adaletsizliklere, bananeciliklere karşı çıkışlarımızın yaşlarıydı yirmili yaşlar...

Hayatı, bildiğimizden ve tanıdığımızdan emindik. Hümanizm hayat felsemizdi.

Erdemli olabilmeyi,toplum ve insanlık adına ilk sıraya koymuştuk.

Büyüklerimizin, uyarılarına kulaklarımızı tıkamış, yozlaşmamaya and içmiştik. Düzen denilen bu karmaşanın bizi yutmasına izin vermeyecektik.

Biliyorduk ki, biz bir avuç genç;
Lafla peynir gemisi yürümezdi, zaten bizim de yürütmeye niyetimiz yoktu.

İlk savaşımız kendimizle olan savaşımızdı.
Öncelikle kendimizi, sevip saymayı başarmalıydık, hoşgörülü olacak, kendimizi anlamayı öğrenecektik. Ve affetmeyi, yapacağımız yanlışları görüp, gerçekçi bir yaklaşımla, geriye dönüp yanlışımızdan kurtarabildiğimiz kadar kurtarıp, kaldığımız yerden devam edecektik.

Bunları yapmak zorundaydık. Kendimizle barışık olmayı başarabilirsek, insanlara da barışı ve hoşgörüyü sunabilecektik.

Ne aleviydik, ne sünni, ne arap, ne de yahudi, ne kadın, ne de erkek. Herşeyden önce insandık ve insanlardı çevremizdekiler.

Önyargılar atılacak, yargısız infazlar yapılmayacaktı. Olaylara ben penceresinden bakılmayacak, objektif bakabilecektik.

Biz bir avuç genç, o zamanlar çok gençtik...

Öğretmenlerimizle arkadaş, onların umut dolu yarınlarıydık.
İnsanları inandıklarından vazgeçirmeye çalışmayacak, onları inandıracaktık.

Toplum ve insanlık adına ne yaptın? Sorusuna cevabımız olacaktı.

Biz ülkemizi, dünyayı ve insanlığı seven bir avuç gençtik...

Gün geldi, büyüdük. Kimimiz doktor, kimimiz avukat, kimimiz öğretmen, kimimiz hammal, kimimiz ev hanımı oldu.

Ve biz bir avuç gençten kala kala, üç beş arkadaş kaldık.
''''Sen düzeni değiştiremessen düzen seni değiştirir'''' sözüne inat
direndik. ''''Yozlaşmaya hayır'''' sessiz sloganımız olarak kaldı.

Nokta kadar menfaat için virgül kadar eğilmedik, eğdirmedikte insanları, konumumuz ve yaşantımızdan dolayı.

Ama bu süreçte, beraber bu yola girdiğimiz arkadaşlarımızın,
yok oluşlarını gördük.(KENDİMİZCE)

Düzenin onları alıp, birer birer yutuşuna, kendinin bir parçası haline getirişine şahit olduk...

Bana dokunmayan yılan bin yaşasın naralarına seyirci kaldık.
Bananeciliklerine, insanları ezişlerine, ideallerinden nasıl koptuklarına tanıklık ettik.

Ve biz bir avuç genç,şimdi orta yaşı devirmiş, kala kala, üç beş insan;

Düzeni değiştiremedik ama, düzen denilen canavarın bizi de değiştirmesine izin vermedik......

( Biz Bir Avuç Genç başlıklı yazı gul-deniz-ye tarafından 21.01.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.