1
Issız yangın ıssız
zaman…
Sensin, yolcu, sensin
Olmayan durakta
bekleyen huzuru
Hani o garip ve
görünmez kitle…
Şiirin dizelerine
sızan, sızlatan
Derin sağanakların alıp
götürdüğü
Bir ikrar bir yanardöner
felek
Bir de içinin
edimlerinde şairin
Körebe ve sivri uçlu
nameler
Örter üstünü örter de
Devinen mısralara göz
gezdirirsin
Belirsiz bir zamanı
Baş tacı bellediğin o
sekansı
Sonra da teğet geçtiğin
Hatta tehir edilesi
mutluluğun mutlak rotası…
Doz aşımı yalnızlık
Dozu değil de ruhunu
öldüren içindeki çocuğun:
Kıyımına hazır ve nazır
Deli cesareti bir
yerküre
Kundaklarken onca zaman
aralığına sızan
Hulasa yorgun bedenler,
Devrik cümleler
kurarlar da kurarlar.
Şiir dilinde hiçliğin
teyakkuzu,
Aşkın bitiminde
Ölümü tetikleyen sair
hece.
Aslında aslına vakıf
Ama dumura uğrayan
yankısında
Sihirli bir sure
tadında
Kehanetin erbabı
Yine bilinmez
tetiklerken
Gecenin sihrini…
Elden gelen yoksa
Haydan gelen huya gider
madem
Dünün atasözü
Yine kıblende donduğun,
Yüreğinde biriktirdiğin
Bir üfleyişte sönen
Kıvılcım yüklü
maruzatım
Derinlerin tahakkümü
Aslında noksan ve
yorgun iklimlerin seyrine
Doyamazken insan.
Belli ki bir tabu
Gizemin iki hecede su(r)lara
gömdüğü hazin son.
Sonrasını öncenden
çaldığın
Nasıl da aşikâr
Bin bir heceyi
Boykot eden fevri
lehçesinde ömrün
Yüreği makber eyleyen
sevda…
Sevdayı kurutan özlem
Özlemi tetikleyen hüzne
selam versem de
Sondan başa dönmeyi lav
ettim,
İnan derlediğim
yalanlardan değil
Dertle buyur ettiğim
kaderi
Başım gözüm üstüne
yerleştirdiğim
Ne de olsa mahrem bir
şiirden
Yana kaygılarım
Aslında matemi yastık
Vicdanı esefle
sonlandıran
Bir zümreden nasıl da
alacaklı insanlık
Nazarımda külliyen ölüm
bellediğim
Her hazin masalı;
Kursağımda takılı bir
hicabı
Ertelerken,
Gecemde gündüzümü
Sonumda yoksunluğu
saklı tuttuğum.