Bir masalın kereveti gibiydi Unutulmuş günlerin bereketi İlk aşkın kerameti Kurutulmuş güllerin zarafeti Ve gözlerin gibiydi kaybolduğum yer Merhameti yaralım Bana, bana ellerini ver
Götür beni mahallesi misketli İnsanları istekli günlere Andımıza, yandığımıza Sevdiğimiz marşlara İçtiğimiz aşlara, o güzel telaşlara Oynadığımız beş taşlara götür
Ezan seslerine karışan eve gellere Gazozuna maç yapan mahalleliye Kundakta baba diyen bebeklere Anne eli değmiş yemeklere Folklor oynadığımız derneklere Davul zurna ol da, memleket kokulu günlerime götür
Hep buçuklu umutları çalıyorken devran Ağaçların hayatı bölüştüğü, Kuşların ötüştüğü Sevdalıların görüştüğü Her şey gibi ,çok şey gibi, Salkım söğüt gölgeli ,fesleğen kokan sokaklara götür
Bozlağı tarhana kokan Neşet babanın sazını Ömrümü nakşettiğim oğlumu, kızımı , Alnımda şiir diye yazılmış yazımı Lambada titreyen aleve götür
Canıma ciğerime işlemiş har gibi Bir türkünün içinde ağlayan yar gibi Yazın yağan kar gibi Geçmiş gibi, gelecek gibi Nakış nakış sevecek gibi Gönlüme erişmeden ecel Masumiyeti, mahcubiyeti der Bana, bana ellerini ver
( Kırk Beşlik Şiirler (1) başlıklı yazı yağmurzamanı tarafından 14.03.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. ) Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.