Mendirekten söküp avucumuza almalı umutları.
Yıkmalı dalgakıranı.
Ürkek döngüler bitmeli artık
Şimdi Güzelçamlı zamanı
Sahilin sessizliğini bir tüfek gibi bozmalı
Ama martıları korkutacak kadar değil,
Sadece bir atımlık barut.

Daha kaç yıl yaşanacak ki ömür?
Kaç yaz göreceğiz daha?
Ey yaşam!
Bakma yüzümde çizgiler oluşmadığına
Çam havasındandır o.
Ya da iyot kokusundan.
Geçip gidiyorsun nihayetinde.

Bir devinim ki sormayın;
İnsan sayısı defalarca katlanıyor yaz aylarında
Kimisi kuytu bir iskeleden atmak için,
acemi oltasını hazırlayacak,
Kimisi belki yüzmeyi daha bu sene öğrenecek.
İstanbul hatlarında eskimiş bir deniz otobüsü,
Seferler yapacak adaya kadar.

Hiç kurumayacak çıplak ayaklarımız.
Sabah yürüyüşlerinin ardından,
Veranda da kahvaltı.
Sonra denizin kolları.
Ben denizsiz yapamam,
Deniz benim hayatım.
Ne çok özledim kıyısında oturmayı bile.

Bisiklet turları da hiç fena değil aslında,
Yayalar yine yolumuza çıkacak.
Onlar hızlı gidiyorsun diye bakacak,
Ben bisiklet yolundasın diye söyleneceğim.
Yıllardır hiç bitmedi bu tartışma,
Aslında yollar ters,
Yaya yolu daha kıyıda olmalıydı.

Hanımın elinden makas düşmez yine,
Çiçeklerin kuruyan dallarını keser.
Ya da belki maydanoz eker duvarın arkasına.
O sever öyle işleri,
Bense şiirler yazarım ona.
Ama bahçe işlerini hiç sevmem,
Çiçekleri koklamak güzel olsa da.

El ele tutuşmuş insanlar,
Ne güzeldir el ele tutmak.
Hiç kimse utanmaz burada el ele tutmaktan,
Kimse de kınamaz zaten.
Patika yolların kenarında,
Ya da sahilde her an el ele tutuşmuş insanlar,
Görebilirsiniz.

Bir de,
Kadınlı, erkekli köy kahveleri.
Özellikle Pazartesileri oturacak yer bulamazsınız.
Pazar alışverişi yapan herkes,
Mutlaka soluklanır acı kahvesini içerken.
Kıt kanaat geçinen de buradadır,
zenginde.

Ve Dilek yarımadası,
Milli Park.
Nasıl anlatayım ki size,
Koylardan mı söz etsem
Yoksa insanlar arasına karışıp yemek isteyen
Domuzlardan mı?
En güzeli bir seyir terasından izlemek güzelliği.

Yaz yeni umutlara,
Yeni güzelliklere gebe.
Şimdi Güzelçamlı zamanı.
İçinden çıkılmaz dertleri bir tarafa bırakmak,
Zor da olsa gülümsemek hayata.
Hele bir de sevdiğin yanındaysa,
Cennettesiniz.

31 Mart 2018 Saat 15.30
Batıkent/Ankara
Mehmet Fikret ÜNALAN
" frameborder="0" allow="accelerometer; autoplay; encrypted-media; gyroscope; picture-in-picture" allowfullscreen>
( Güzelçamlı Zamanı başlıklı yazı MehmetFikret tarafından 1.04.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.