Doyumsuz nefis kundaklıyor:

Önce insanlığı lanetleyen

Gölgelerin gücüne meyleden

Demir bilye ağırlığında

Tonlarca ölünün

Akan kanına

Değmeden rahmet

Ve kurcalıyor insan;

Kurgularken hayatı kendince.

 

Tılsımlı dünyalardan

Arda kalan

Ne çok isyan.

Yine lanet; yine ölüm;

Diri vücutlara tüneyen

Kara gölgelerin

Nefsine iştiyak

Bir kelamdan çok öte

Mağdur mevtaların

Kanı yerde kalırken

Yine hapishanesinde

Ölümcül güçlerin

Banarken yürekleri dağlayan

Hatırına.

 

Son gücü tükenip

Son bir teyakkuza takılıp düşerken

Ayağa kalkma ümidi ile insanlığın

Hangi hanede?

Hangi vücutta ruh bulur

Kim bilir?

Çocuk aklı ermez işte

Bilumum felakete.

Mağdur, mazlum

Hayli suskun nice nisyan

Kara bahtın ak yüzüne

Akıttığı sayısız yalan

Yine devranın;

Yine hazanın;

Kara Pazartesiye

Atıfta bulunsa,

Ne yazar

Onca insanın duası,

Demekten imtina etmez münafık.

 

Elbet inhisarında Yaratanın:

Namlunun ucu,

İblislerin rehaveti

Nasıl da çöreklenmiş dünyaya:

Son hızla ölüyor insanlık;

Son damlasına kadar

Yağdırıyor rahmeti

Gri bulutların rahminde

Körpe cesetler;

Yalın yüzlerin kara namına

Demlendikçe

Dokunulmazlığın içtiği antta

Son sürat

Kavuşmak Hakkına

Yine sahibi varlığın

Ölüme biat

Hangi kehanetse

Islah olmasına çok yakın şeytanın

Yine ipliği pazara çıkan

Sıfatların hatırına.

 


( Kara Pazartesi... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 17.05.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.