Öfkemi çılgınlığımla boğdum
Boğulmaktan değil
Nefretten yana idi korkum.
Bir aşkı kıyam bilen onca yabancı
şiir
Aslımı dokuduğum dize dize:
Kaybolan huzurun referansı
Yine şaibeli söylemlerden
Nemalanan münafığın gücü
Yeterken garibe.
Aslına ihanet eden o dokunaklı doku:
Hayatın cilvesi bilip
İçimizdeki şeytana buyur ettiğimiz
nefsi
Körükleyen lanetli dev cüce:
Yine batılında ömrün
Kaynarken için için
Oysaki devingen ruhun
Tüketildiği tek mecra
Sormazken kendimize,
Ne için.
Sakındık sakınalı sevgiyi gözümüzden
Kor düştü yüreklere
Hem de ta ezelden.
Kaynakçası ne ise mazlumun
Hüzne delalet bunca
Gözün sönen feri.
Aşkı şiar bilmeliydik oysa
Ve insanlığı
Ve umudu
Tekerinde yalnızlığın
Dağıldık nota nota
Esefle kınarken mazlumu
Yürekten sağalttık acıları
Tek dokunuşta.
Haşmetli mi olmalı ölümü kâfirin?
Ve acının kınından yansıyan…
Göğün kerameti
Yine yüreğin kefaleti
İnsanlığın ve sevginin de hicvi:
Gök delinse de kopsa kıyamet
Demekse gelir bazen
Yine çağlarken vebal ve yürek
İçin için.
Kopçası koptu bir kez güvenin
Seyreldik namert gölgelerin
Tutarken şeceresini
Kayda değer kimi sevdik ki?
Oysaki sevgi saklı insanın doğasında.
Sevmek, boynumun borcu, mirim
Hem de sebepli sebepsiz
Yaşarken umutla
Yalnızlığa bile boyun eğer umut
Varsa aşk ve vefa
Yürek pazarında.
Gökten alacaklı insan
Diyenlerden olma asla.
Yaratan değil mi
Bunca sağanağın rahmeti
Bir de sunarken
Kuluna ömürlük yasayı?
Kayıp da düştün mü bir kez
Yine aşk ile dolar da için
Tutar elinden
Dostun
Hem de tek sebep aramadan.
Doğduk doğalı yanıyor canımız;
Sevdik seveli
Pişman da değiliz hani:
Kutsarken Yaratan insanı ve evreni
Asla çatık kaşlı olmasın kulum,
Der de affeder
Her günahına tövbe edeni.
Sevgiden yana seğirten
Şu ceylan yürek
Kambersiz acıların girizgâhı
Tüm mağlup doğası kulun
Aşkına isyan etmeden yaşasa keşke
Sabrın nabzını tutup
Şükrü de katık ettiğinin inancında.