Zamandan çaldımsa bu sırları
Duyan var mı,
Demenin baharı içimdeki buruk neşe.
Sonlanan güzergâhın
Tali yollarında
Anıp da ismini
Bir katre dahi olmasaydı
Yoksunluğum:
Dik açılı şeytanlardan
Düşen payıma
Koyultulmuş bir zirve
Hışmında mihrabın
Korunaklı surelerin girizgâhında
Baş koyduğum
İnsanlık telaşım.
Yudumlarken ömrü
Nefse biat bir hüküm:
Hâşâ, Rabbim:
Kem gözlerinde muhlis vicdanın
Derli toplu bir yolda
Batılı belki de azabın
İçime çektiğim
Hüzünden dahi alacaklıyım.
Gömüp de şimdimi düne,
Yarından ne medet
Varsa bir hacet,
Zamirleri tutsak
Benliğin
İçlik hulasası.
Kanasam da kansam da
Devran ne yalan
Ne sureti kati dediğim özlemlerim
Belli ki
Başka bahara:
Nevi şahsına münhasır
Gölgemin de ömürlük ıstırabı.
Savruk notalar,
Mecazi bir firar benimki.
Yalan yanlış söylemler;
Yine delirdiğimin afakı.
Hüsrandan çıkıp yola
Med-cezir etkisi yapan fıtratın
Nakşeden asasında
Üç beş imge
Daha çözerken şifresini hayatın:
Adeta ölüm
Belki kehanet simsarı ömrün
Yanıp da meşk eylediğimiz
Kuru sıkı yüreğin infilakı.
Haznende yorgunsan
Bayat sancılardan alıp nasibini
Deli gibi de çoğalıyorsan;
Kaynakçası hazanın
Diri bir acı
Basireti bağlanmış kelamın
Zincirleme tasası
Asra yüz süren
Garip gönlün afakı.