Ölümü şahit tuttum…
Bir geceyi ilah bildiğim
Bir aşkı sure tadında özümsediğim.
Şehirdim önce
Şiir oldum ardından gelen geceyi
Gerisin geri kovalarken
Hücumuna rem oldum
Kem gözlerden ırak
Yana yakıla özleme biat
Kör yüreklerin
Korunda tutsak
Bir dem oldum.
Örtündüm
Örttüm
Örttüklerime siyah sürdü aksi
Nükseden beyazı bile lanetleyen
İblise lanet yağdırdım
Gecenin zifirine bağımlı
Aşkın yıkımına en sağlam
Binayı sundum evrene:
İçimdeki acılarla ördüğüm
Serzenişi yönelttim önce kendime.
Tutsaklığında kaderin
Şerh düştüm günüme
Mazimi uyutup
Yarını milat bildim.
Bir şehirdim
Bir şiirdim
Bir şaibeden çıkıp yola
Eren efsuna
Kim ise uzak durdum
Uzak tuttum nefreti
Umuda bandım yüreği.
Aşk kazan ben kepçe
Belki en tutkulu tutsak
Yine lav ettiklerimin güncesinde
Bir ömür sundum yarına:
Yarına çıkar mıyım, demeden
Dünümün kibrini öldürdüm kalemimle
Tutanaklarına geçti kader
Ve bile bile iflah olmayacağımı
Aşkla demlendim
Özlemle dertlendim
Kayıp naaşında mutluluğun
Kilitlendim gökyüzüne.
Rahmetine Rabbimin
Bandıkça bandım sevgiyi
Karıp dünü
Yâd ettiklerime rahmet okudum
İndinde sevginin
Temenni ettim
Ulaşmak adına dileklerimle
Sonlanmadan yolculuk
Kayıpların dilinde
Dinimde saklıydı nüvem
Titrimde olsa da zaman zaman hazan.
Yandıklarımı yazdım
Yazdıklarımı yaktım
Bir lal heceydim
Gülüp gülmemeyi dert etmede
Tutsak olduğum dikenlerime
Batarken içimdeki çocuğun elleri
Neşemi saklı tuttum sakilce
Kâh ediminde vefanın
Kâh kalbura çıkan sevdamın
Nakşettim en büyük acıyı
Rahvan kıyılarında ömrün
Sulh bildim
Dostlarımın nazını.