TEN NEYDİ BE USTA AŞK İLE YANMAK VARKEN?

Yok be usta sarhoş değilim ki sadece savruluyorum sen bana bakma
Rüzgarla savrulan bir kağıt parçasında rengi solmuş yalanlar yanar sadece
Hüzünle öpüşen bir sesin şafağının içinde bıraktım çoktan hayallerimi
Biraz sendelerim ama yıkılmam sakın korkma bak yine dağlar dimdik ayakta
Vurulmam öyle üç kuruşluk bir kurşunla meze etmem yüreğimi bir mehtap sofrasına
Sevdiğim adam gönlüme düşmeden de kadındım ben.
Olmadı öyle bir merhabayla bir elveda arası saçak altı sevmelerim


Ben hiç kahpe olmadım sevdam demeden hiç sevişmedim ki
Şımarmadı kelebeklerim hiç uçmadı üç günlük yalancı baharlarda
Bak hala saçlarımda kırmızı tokalar var kadere inat
Eğme ne olur başını öne yaşayamadım işte sıcak temmuzları
Bu kaderi ben yazmadım ki kadın canıma be usta
Ben anaydım aslında hepinizin kıyamadığı herkeste olandım.


Her sabah açtım ezan çiçeklerinde her gece soldum yine zemherilerde
Ayazlarda soldurdular düşlerimi aldığım nefesleri kanattılar.
Her soluğumun hesabı vardı bu can yangını ömürde ama sadece Rabbim'e
Göremediler be usta göğüslerime bakarken sol yanımda taşıdığım yüreğimi
Bebek gülüşlerimin arkasına sakladığım o deli yangınlarımı
Bir virgüllük soluklarda kirletmedim öyle bakire düşlerimi
Aklımın ilk firari kaçışlarındayken düşünmeden karşılıksız hesapsız yarim dedim.


Ten neydi be usta aşk ile yanmak varken?
En büyük çeyizimdi yazgıma biriktirdiğim pembe tebessümler
Yağan karda leke vardı ama alnıma tek bir leke sürdürmedim.
Alın yazısından bir yakamoz kopardım adam sandım sevdim be usta
Sadakatle ihanet arasında bir garip deniz feneri ne kadar kuru kalabilir?
Hiç kulaç atmadığım yabancı denizlerde bir met cezire kapıldım.
Sadece sevdim be usta sadece sevdim.


Bilemedim işte çığ düştü kirpiklerime hesaplı bir düşbazın heveslerinde
Giydiremedim başka tenler kokan bir nefese bir çiçeğin gökkuşağı renklerini
Kendi omuzlarını taşıyamayan hayaletler kadınını nasıl taşır be usta?
Hiç fiyatım olmadı benim iki kuruşluk adamların habersiz sevmelerinde
Kanatmadım hiç gül yapraklarımı yasaklı bahçelerin dikenli tellerinde
Aynaya baktım tek rengim vardı benim candım canandım ama insandım.


Aşk ki üşüyen bir serçe titremesi değilmiş be usta
Öğrendim yanarken alevlerde isimsiz bir mahşer taşımakmış yüreğinde
Zormuş adamlık yorgun ceketlerin içinde bacak arası kalp atışlarında
Yinede dibe vurmam be usta kaç hançer yarası var gelmeyen vuslatlarda sırtımda?
Solgun hercai menekşelerin kara topraklarında mezarını kazmak değilmiş aşk.


Anladım ki usta yüreğim kadar yiğit olmakmış sevda
Üç kuruşluk adamlara beş beden büyük sevdalar giydirmek değilmiş.
Olmasam da olmuyorsam varsın olmasın be usta boynumuzu bükeriz.
Hatta bükemediğimiz bir eli öper baş tacı ederiz.
Ama seviyorsak ölümüne bin asır geçse bile ihanet nedir bilmeyiz.
Kaç kuruşluktur bu adamlık?
Kaç kişiliktir bu aşklar?
Ben sadece bir tek onu sevdim be usta...


müzik - ferhat göçer-vur kadehİ ustam | izlesene.com

( Ten Neydi Be Usta Aşk İle Yanmak Varken başlıklı yazı yasemin-cana tarafından 1.02.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.