Yanlı matemin duraksız yolculuğu…
Suretlerden düşen yanılgı
Göğün pazarında iç deyişler
Şiirin erbabı kelamda saklı
hüviyetler
Aslında ahkâm kesmekten çok öte
İçin için beyitler…
Zorluğun derdi tasası
Zorba deyişler
Kat mülkiyeti adeta
Köhne hayatların
Zapt ettiğin tek odalık ömürler.
Bağnaz şarkılarda ilham noksanı bir
serzeniş
Yüreğin de noksanı
Daha söylenmemiş
Zanla zaman arasında
Zıpkın misali yorgun Bedevi
Çöllerde güzergâhı
Aslına ihanet etmeden çöken omuzları
Belli ki mahmuzluyor elemi.
Garbın safında
Aşkın bahtında tüneyen baykuşlar
Görünmedik ne kaldı ki?
Sözlerden damlayan kanı ve kahrı
Söyleyin kim kirletti?
Göz görürse gönül de sever/miş
Diyenlerin yalancısı aslında her
şiir:
Şiirden öte bir yol
Güncesinde şahit tutulduğumuz
hayatın;
Mevta benzeri de her kelamın
İçinde irin saklı olsa da
Kavuşulmayacak meramın…
Derbeder kimlik zorba evren;
Kanlı iç geçiriş
Aslına eren yavaş yavaş.
Hakkıyla yaşamak neymiş
Gelsin de sorsun dileyen.
Bir perdede saklı girizgâh
Sonu gelmemiş her ömürde kayıtlı
Zevkin ne uzamında ne de
Beşeri aşkın içine düştüğü yenilgide
Kayda geçsin her vecize
Saltanatını sürerken hazanın
Yaz da neymiş
Görünmesin gözüme.
Ahvali ömrün;
Tutanağı tüm öykümün
Şanlı bir ölüm dileyen beşerin
Sorsunlar bakalım son dileği ne,
diye:
Zafiyet atlas yorganım
Aciz varlığımla demlenirim mademki
hüzün pazarında.
İlahı aşkın
Med-cezir benzeri çıktığım seyri
seferin.