Usulların iniltisini duyuyorum,

Direniyorum da hani.

İçimde göçebe ve geçkin kuşlar var:

Vaktiyle erişmesi gereken bir yerlerin de

Olası hüviyetine şerh düşen

Nice kuş ve safsata.

 

Hayat hep mi yangın yeri?

Dolan kapların boşaldığı

Bir ırmağın kuruyan yatağı gibi

İçimizdeki dehşetengiz dehliz:

Şimdilerin kuraklığında saklı tutulası

Dünlerin örsüne şerh düşülesi

Zaman çetelesini kaybetmişken

Doğacak güneşe yetişmek misali… hep ama hep:

Devrik cümlelerden çektiğimizi kimden

Çektik, üstadım?

Yol da yakınken nerelere mi gitsek?

 

Fıtratım.

Kodaman hayallerim.

Sabrımla tetiklenen hüznüm

Dengine kavuşmaktan çoktan ümidini kesmiş

Bayat cümle misali

İçimdeki kana doğradığım

Üç beş iklim:

Hali hazırda gitmenin de tam zamanı,

Desek de nereye, nereye yelken açmalı?

 

Hayli yanık kelam bu günlerde:

İçim köz dışımda efkâr

Yana yakıla afalladığım

Düş palazı minval:

Göreceli sağanağın uzamında

Ne çok zerre

Aslına tutuklu edebi ile seven

Bir resimde yanıp tutuşan

İki üç çehre.

 

Doymadık gitti hayata:

Doysak bile nereye bu gidişat.

Sustuk susalı

Devirdiğimiz cümleler

Kaç basar?

Argo ihtimaller

Küfürbaz şehla yakarış.

Çalıntı değil üstelik:

Mimarı yürek

Sonunu sadece felek bilecek elbet.

 

Sağdıcım solda saklı;

Solumda kayıp bir mısra.

Mısra babında

Adımı yazsam hece hece

Nereye varacak bu işin sonu

Gülmedikten sonra?

 

Cılkı çıkan sevdalardan yana derdimiz epeydir:

Seğiren gözün de kerameti

İçimizdeki çılgın seyis düşlerimiz.

Yandığımız mı yaktığımızdan mı medet umsak?

Boşa koyup doludan taşsak hani

Oluk oluk,

Kim mi tutar bizi?

 

İşte günün zehrini akıttım da gidiyorum:

Düztaban dizelerden

Bir tek ben mi medet umuyorum?

Yaftalansın varsın mizacım

Kuru başıma nereye kadar gideririm

Yüreğin bunca ihtiyacını?

 

Hanilerimden kaçıp

Sığındığım,

Neylerim, demenin de açık ara meali

Aslında

Külbastı deyişlerim.

Efkârımla yaşayıp yazsam

Mutluluğumla mı uğurlanacağım?

 

Ha canlı ha mevta sıfatımla

Öldükten sonra hiç mi şiir yazmayacağım?

Duy beni, Tanrım:

İşiten, gören, bilen, esirgeyen

Koydum koyalı ömrü kâğıdın ömrüne katık

Yazıp aşkla

Yaşadığıma dair de tek kanıt:

Hadi, toplayalım tası tarağı.


( Öldükten Sonra Hiç Mi Şiir Yazmayacağım... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 20.08.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.