Ağlak bir mısra tedavülden kalkan

Günün goncası

O örtüde saklı sihri kelamın.

Anıp da es geçtiklerimiz

Sevip teyakkuzuna yenik düştüklerimiz.

Biz kimiz peki, demekten

Gına gelen bir atlasta

Dünün haritasına diktiğimiz çubuklar

Yana yakıla esiri olduğumuz zamanın ve elemin

En naif düşesi.

 

Hanidir, kaynağından yoksun

Batılında ömrün

Kör kütük âşık

Mutluluktan yoksun

Nakşına elemin

Demir attığımızın da tecellisi

Her şiir.

Nemalandığımız kadar

Karalandığımız her gecede

Beyazın zafiyeti

Bir kurum tanesinden sızan o siyah sitem.

 

Nakşedip günde

Aslında konuşlu iken genelinde ömrün

Bir diyez

Bir niyaz

Bir serenat kadar

Yükseklerde volta atan

Naif bir düş

Elbisesinden akan o derin ve uçuk mavi

Gözlerin ufka dirayeti

Aslında önünde hep perde

Göğün ritminde

Kayıp bir gölge adeta

Yine için nüksettiği,

Dış sesin esefle lekelediği.

 

Gün dönse bile siyahın tenine

Gül solsa bile

Ağlarken bülbüle

Sert bir reverans

Düşkün sözcüklerin önünde

Bağdaş kurduğumuz

Rahlesi yine

Harfleri kayıp yürek alfabesinin

Bin naz bin selam

Bin bir cefa

Sürerken kimi sefa

Neyin derdi de

Gecenin indinde

Bir noktada takılı gözlerimiz

Ağlarken Elif, Elif diye diye…


( Ağlarken Elif Elif Diye Diye... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 1.09.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.