1
Canım annem senden ayrılalı bugun tamı tamına koca dokuz yıl oldu.
Oldu ama; gel sen birde onu bana sor,nasıl geçti o koca yıllar.
Ettıkey sen gideli kolumuz kanadımız kırıldı. Ettıkey sen gideli dünya bizlere taru-mar oldu.
ALLAH'IM MEKÂNINI CENNET EYLE ANNEM’in.
Anne biliyormusun boşuna dememişler yuvayı dişi kuş yapar diye. Annem
sen gittin bizde dağıldık. Annem o üstüne titrediğin çocukların dağıldı .Hiç kimseyi değilde ençok beni öksüz bıraktın. Sen benimlesin hala biliyorum. Ama; hani nerde geride kalanlar, hani ablalar,hani
ağabeyler,hani bacılar ve kardeşcikler arayıp soranlar yok ettıkey. Sen
gönlümde yasıyorsun bilesin ama onlar neredeler peki gurbet kuşunu yanlız
bıraktılar.Olsun be annem,sen varsın ya. Senin güldürdüğün zamanları hatırlayarak
gülüyorum,senin ağlamaklı zamanlarını hatırlayarak ağlıyorum.Senin o leziz
yemeklerini hanıma yaptırıp yiyorum ya...oda bana ayrı bir doyumluluk veriyor.Ara sıra senin Mübarek ismini verdiğim kızım Ayşe Mina ‘ya her akşam efkar
bastığında içimden ahlanarak Ayşeeee Ayşee diye seslendiğimde,içimdeki o acı
özlemi bir an dindiriveriyorum.Her gece olmasa’da Cuma akşamları
muhakkak sana bir yasin-i şerif okuyorum be anne,sana iletiyorlarmı
acaba?.Adresi sıkıca ve defalarcada söylüyorum muhakkak iletin
diye.Çünkü bu gece beni bekleyecek ve bu ilacın muhakkak yetişmesi lazım
diyorum onlara.Senden sonra bizden ayrılanlar oldu.Kimisi konstantineye
gitti kimisi Ruhaya,kimisi ahirete,kimisi rehavette daha neler olmadiki be
annem.Hepsini sana söylemeyeceğim,çünkü fesatlık bana yakışmaz biliyorsun ve senin özülmeni istemiyorum.
İmam sordu bilmem duydunmu anne; Merhumeyi nasıl bilirsiniz diye.
İmam'ında kim olduğunu gördün mü anne.Yıllarca beraber olduğun,amca oğlun,çileli
hayatınızın ortağı,aşın,başın,kaşın,gözün ve her şeyin, eşin,yani babamdı
anne.Senin adını anarken görmeliydin.Babamın ilk defa ağladığını gördüm.Dudakları tir,tir titriyordu seni telkin ederken .Kolay değildi tabi onun
için de.Başımı hafiften kaldırıp gelen akraba ve dostlara baktım...hepsi
bir ağızdan ALLAH Rahmet eylesin,hakkımız helal olsun diyorlardı.Gelenlerin
hepside benim veya başkası için değil,hepsi hakkını helal etmek için
gelmişlerdi.Anlattılar bana çünkü. Bir tek senin veya sizlerin annesi
değildi,hepimizin annesiydi dediklerinde dahada içim acı çekiyordu be
anne.Demek ki binlerce kişi öksüz kalmıştı da haberimiz yoktu be annem.Saçının
rengini bile görmemiştim anne hayatta iken; taaa ki teneşir taşına gelene
kadar.Oracıkta yatıyordun o güler yüzün gülüyordu hala, kıtanın(Başa takılan yazma) hala
başındaydı belli ki son anında bile saçının bir telinin görünmesini
istememişsin,elinin sağ tarafındaki işaret parmağını dik,diğer parmaklar
kapalıydı belli ki son anda kelime-i şehadet-i bırakmamışsın. İman'ın son şartını
tüm acılarına rağmen,bırakmamışsın demek ki . Kıtanını ben çıkarttım be
annem.Çıkartmaz olaydım,başındaki o yaraları görmez olaydım .Nasıl
dayanmıştın o acılara.Ben dayanamadım ettıkey,hemen oracıkta kendimi
kaybettim ,beni bağışla ne olur Annem.
Bana herkes diyor ki niye üzülüyorsun bu kadar! sen elinden geleni yaptın
diyorlar.İyide içim rahat değil hala diyorum,daha başka çareler olmalıydı
diyorum kendi kendime.Oysa ilk doktora götürdüğümde bunun cevabını
bildirdiler.Doktor;her şeye hazırlıklı ol dedi bana o zaman.Nereye
götürürsen götür,beş aya kadar bir ömrü olduğunu söylemişti oysa bana.İşte o
zaman yıkılmıştım aslında.
Hiçbir şey yapamıyorsunuz yada hiçbir şey yapamıyormuyuz
sahiden? Size bir şey söyleyeyim'mi o zaman. Annenizi görebileceğiniz her anı, onu
görerek değerlendirin. Ertelemeyin, sallamayın. Sonra her gün gidip gördüğünüz
o toprak yığını,sizi tatmin etmiyecek çünkü...
Bu
yazıyı 11.11.2009 da vefat eden ANNE’min ölüm yıl dönümüne istinaden yazdım. Tüm
ANNE’lerimizin ellerinden öper, saygı ve sevgilerimle anıyorum...