Bir yasını daha idam ediyor şiir
İthamların gölgesinde
Tevazu yüklü ömrün son perdesi…
Hiçliğin menkıbelerinde
Doluşan çiy taneleri…
Sessiz.
Ürkek caddeler
Oysaki yalıtılmışlığın dik alası
Ve yaftalanmış kabrimde
Titrek kurşunlar
Sessizlik ki vuku bulan
Simetrisinde yüreğin
Kaç kalibre ki atılan merminin
haznesi?
Kerelerin gömüldüğü dehliz:
Aşkın kıyama durduğu
Mütereddit ruhun
Kıvrak acıları.
Hükümlü hükümsüz söz öbekleri:
Varlığın tebaası
Yalnızlığın dik alası.
Mecburi istikamet:
Ölümüne sevmekle eş değer
Kazanım babında
Yüreğin maruzatı elbette değil
Sitem dolu kelimelerin
Kayıp uyakları
Bir de ayıp bir uyrukmuşçasına
Aşka nedamet yüklediğimin tefsiri.
Dalyalarca acı;
Balyalarca sene
Muzdarip olduğum hüznün
Şevkime sunumunda
Yana yakıla
Dizeler gezdiğim
Efkârında bulutların
Kaynakçam sanma ki sadece hüzün ve
sitem.
Şimdi donduruyorum duruşumu:
Dik başlı yüreğimin de tek maruzatı:
Pekişen göğün
İyimser silueti;
Yalanların atışında
Noktaya tekabül eden
Varlıksızlığımın istikbali.
Haydi, elden ayaktan düşmeden heceler
Dizelim ardı ardına
Yankısı unutulmuş beyitlerin
nazarında
Kanat açtığımız düşlere de peşkeş
Çekelim özlemi
Mimlendiğimiz kadar
Men ettiğimiz kin ve nefreti.
Sürelim ayakları
Varsın sürülelim diyar diyar
Haznesinde sevdanın
En yanık beste nasıl ki
Dağların efsanesi
Şerh düşelim geceye
Gece bile bıkkınken
Seyrinden mevsimin
Bir başımıza kalmışlığın da
Tek istikameti.
Delinmeden zırhımız
Top tüfek hazır olda
Yürekte metanet;
Yürekte asılı cehalet
Hele ki söz konusu aşksa.