1 Kitap Her Zaman En Büyük Dost Mudur?
KİTAP  HER  ZAMAN  EN BÜYÜK  DOST MUDUR?

Şimdi  sokağa  çıkıp  bir  röportaj yapsanız  insanlarımızla ve  onlara ''  Başlıca  hobileriniz  nelerdir?''  Diye  sorsanız  alacağınız  cevap  malumdur: '' Kitap  okumak, spor  yapmak,  müzik  dinlemek,  tiyatro  ve  sinemaya  gitmek''  diyeceklerdir. Özellikle  de  '' Kitap  okumak  ülkemizde  istisnasız  herkesin  hobisidir (!)

Geçenlerde  bir  yarışma  programında  sunucu  sordu  yarışmacıya  bu  soruyu.  Yarışmacı  ''  Kitap  okumak ''  deyince  sunucu ''En son okuduğunuz  kitap?''  dedi.  Yarışmacı dakikalarca  düşündü  en  son  okuduğu  kitabı.  Çünkü  aslında  kitap  okuduğu  filan  yoktu.  ''  Yabancı  yazarlardan  kimleri  okursunuz?''  deyince  yarışmacının  aklına  bir  tane  yabancı  yazar adı  bile  gelmedi  ve  ''Yabancı  yazarları  okumuyorum ''  diye  kıvırdı.

Evet  okumuyoruz aslında.  Yapılan  araştırmalara  göre  Türkiye'de  yılda  12.098 ( on  iki  bin doksan  sekiz)  kişiye  bir  kitap  düşüyormuş. Yani  efendim  ülkemizde  kitap  okuma  oranı  on  iki bin doksan sekizde bir...Her  on  iki bin doksan sekiz  kişiden  ancak  bir  tanesi  düzenli  olarak kitap  okuyor. Yani  80  Milyonluk  Türkiye'de düzenli  şekilde  kitap  okuyan  insan  sayısı: 6.613  kişi. 

Japonya'da  bir  yılda 4  Milyar  200 Milyon  kitap  basılırken Türkiye'de bir  yılda  sadece 23  Milyon  500 bin  kitap  basılıyormuş.  Yani  Japonya'da  iki  günde  basılan  kitap  miktarı  Türkiye'de  ancak  bir yılda basılıyor.

Kitap  okumadığımız gibi yalancıyız  da  üstelik. Çünkü  hepimiz  boş  zamanlarımızda  bol  bol  kitap  okuyoruz (!)

Neyse.  Ben  kendi  adıma  yalan  söylemiyorum  hiç  olmazsa.  ''Ders  kitapları  dışında en  son  okuduğun  kitap hangisi ?''  diye  sorduklarında  '' Cin  Ali'nin  Kara  gözlü Kuzusu ''  Diyorum  ki  aslında  işin  gerçeği  de  budur.  Pek  çoğumuzun  - ders  kitapları  dışında-  en  son  okuduğu  kitap  Cin  Ali  serisi kitaplarıdır. 

Bizim  yaşlarda  olanlar  çok  iyi  bilirler;  bizim  çocukluk  ve  ergenlik  yıllarımızda  Teksas- Tommiks kitapları  vardı.  Rahmetli  peder   elimde  görse''  Ulan  yine  mi  Pecos  Bill  okuyorsun? ''  Diye  kemiklerimi  kırardı. (  Öğretmenler  de okumamızı  istemezlerdi.)   Demek ki  onların  zamanında da  Pecos Bill  varmış.  O  zamanlar  kızardım  rahmetliye '' Bu  kitapların  ne  zararı  var  ki  okutmuyorsun?''  diye.  Zamanla  anladık  ki  biz  Amerikalıların  dünyanın  en  medeni(!),  en insan sever(!) en  yardımsever (!)  en  demokrat (!)  insanlar  olduğunu,  Kızılderili  denilen  mahlukatın  nasıl  barbar  ve  vahşi  olup  zavallı Amerikalılara  nasıl  kötülükler  yaptıklarını (!)  hep  o kitaplardan  öğrenmişiz. Kendi  milli  kahramanlarımız  yerine  Çelik  Bilek'e,  Tommikse  aşık  olmuş,  Tommiksin  Konyakçısı  gibi  ağzımıza  su  değdirmemeyi  bir  meziyet  sanmışız... Allah'tan  Suat  Yalaz ve  Sezgin  Burak  çıktı  da  Karaoğlan, Tarkan   derken  vaziyeti  biraz  kurtardı.Lakin  onların  kahramanları  da  Bizans ya da  diğer millet karılarının  üstünden  inmezlerdi  ama  bir  kez  gusül  abdesti  aldıklarına  şahit  olmadık )))

Dinimizin  ilk  emri  '' Oku''  dur. Allah'ın  peygamberimize  gönderdiği  ilk  ayet  '' Ikra=Oku ''  diye  başlar.  Öyle  olunca  da okumak aynı  zamanda  dinimizin  de  bir  emridir.  İşte  o  bakımdan  da  kitap  en  büyük  dosttur. Daha  doğrusu  öyle  olmalıdır.

Türkiye'de  şahsen olmasa  da  medyadan  tanıdığım  insanlar  içinde  halk  tabiriyle  ''  Kitap  kurdu ''  Diyebileceğimiz  biri  varsa  o  da  Sunay  Akın'dır.  

Bakın  Sunay  Akın  ne  diyor:

''Eski  Türk  filmlerinde  görmüşsünüzdür belki.  Genç  kızlara düzgün  yürümeyi  öğretmek  için başına  bir  kitap  koyar  ve kitabı  düşürmeden  dik  yürümesini  öğretirler. Demek  ki  kitap  her  ne  amaçla  kullanılırsa  kullanılsın,  insana  düzgün  yürümeyi ve dik  durmayı  öğretir.''

Yani  özet  olarak  o  da  kitabın  en  büyük  dost  olduğunu  ifade  etmiş.  Hem  de  hangi  amaçla kullanılırsa kullanılsın...

İşte  bu  noktada  durup  düşünmek lazım.

Mesela  yukarıda  hem  kapak  hem  de  içinden  bir  iki  sayfanın  resmini yayınladığım kitap  insanlarımıza,  hele  hele  de  okuma  yazmayı  yeni  yeni  öğrenen  çocuklarımıza  düzgün  yürümeyi  ve dik  durmayı  ne  kadar  öğretebilir?  Daha  da doğrusu  öyle  bir  kitap  ne  öğretir? 

O  kitaptan  bir bölüm: 

''Hızır  baygın  kızın  üstüne  eğri  büğrü  dişlerini,  çarpık  suratını göstere  göstere,  şaşı  gözleriyle  baka  baka  yaklaştı. Baygın  kızın  ırzını  lekeledi.Sonra  oturdu  kızın  baş  ucunda  onun  ayılmasını  bekledi....''  Benzeri  sapıklıklarla devam  ediyor  kitap. Bu  ilkokul  2  ya  3.  sınıf  öğrencilerinin  okuması  için  hazırlanmış  bir  kitap...

Allah  aşkına,  böyle  bir  kitabı   hangi  amaç  için  kullanabilirsiniz?

Böyle  bir kitap  baş  üstüne  konarak  düzgün  yürüme  talimi  yapılabilir  mi? Baş  üstüne  konacak  bir  şey  mi  bu hela  kuburundan  daha  da    beter  olan  nesne?

Böyle  bir  kitaptan  insana  dost  olabilir  mi? 

Demek  oluyor  ki  kitap  öyle  zaman  olur  ki  en  büyük  düşman  da  olabilir. Bir  ya  da  bir  kaç  kitap  yüzünden  dünyanın  en  büyük alimi  olmanız  da  mümkündür,  dünyanın  en  büyük  zalimi  de...

Bu  arada  belirteyim:  Yukarıda..resimlerini,  yayınladığım  kitap  2009  yılında  piyasaya  çıkmış  ve içindeki  pislik  görülür  görülmez  toplatılmış. 

[Format : Kitap. Barkod-ISBN, : 9789755171241. Yayın Tarihi, : 2009-06-00. Yayın Dili, : Türkçe. Orjinal Adı, : Keloğlan Ak Ülke ]

Sapıklar bu  ülke  insanına  zarar  vermek için  pusuda.  Kullandıkları  silahların  başında da maalesef  kitaplar  geliyor.  O  halde  özellikle  çocuklarımızı  bu  tür  sapıklardan  ve  sapıklıklardan  korumak  adına okudukları  kitapları  çok  iyi  takip  etmemiz  gerekiyor. Önüne  bir  sürü  kitap  döküp  ''Evladım bunları oku ''  demek  yetmiyor.

Ancak...

Ancak  çocuklarımız  için  bu  tür  sapıklıklarla  dolu  kitaplar yanında  çok  daha  büyük  tehlike  maalesef  teknolojidir.  Daha  da  kısaca  ifade  edecek olursak  cep  telefonlarından  tutun da  tablet  bilgisayarlara,  evlerindeki  bilgisayralara  kadar  her  türlü  kitle  iletişim  araçları...

'' Evladım.  Benim  işim  var.  Görüyorsun  meşgulüm.  Akşama  kadar  yorgunluktan  anam  ağlamış  zaten.  Al  tabletini  oyun  oyna  biraz ''  Dediğiniz  an  çocuğunuzu  kaybettiğiniz  andır. 

İçinde  bulunduğumuz  çağda  teknoloji çocuklarımız  için  kitaplardan  çok  çok  daha  tehlikelidir.   Ancak  ebeveynler  maalesef  zararlı  kitaplara  karşı   cılız  da  olsa  ses  çıkarırken  özellikle  cep  telefonu  ya  da  tableti  bizzat  kendileri  çocukların  ellerine  vermektedir.

Kısaca  toparlamak  gerekirse:

1- Kitap  okuyan  bir  millet  değiliz.  O  halde  hiç  olmazsa  yalan  söylemeyelim.  ''En  büyük  zevkiniz  ya  da  hobileriniz  nelerdir?''  diye  soranlara  ''  Kitap  okumak''  diye  cevap  vermeyelim.  Kaldı  ki  sinema ve  tiyatroya  gitmek,  spor  yapmak   gibi  şıklar  da  kitap  okuma  şıkkı  gibi  yalanın  daniskasıdır.  Bu  ilkede  insanlar  spor  mpor  yapmaz.  Sinemaya,  tiyatroya  gidenlerin  sayısı  parmakla  gösterilecek  kadar azdır. Hatta  sinemaya  patlamış  mısır  yemek  için gideriz.

2- Kitap  en  büyük  dost  olabildiği  gibi  en  büyük  düşman  da  olabilir.  Bu  noktada  çocuklarımıza  rehber  olalım.  Ne  okuduklarını  kontrol  edelim.  Onlara  doğru  kitaplar  önerelim.

3- Çocuklarımızı  cep  telefonu,  tablet ya  da ev  bilgisayarları  vasıtasıyla  uğrayabilecekleri  zararlardan  korumak  için  daha  hassas  olalım.

4- Kendi  yapmadığımız  şeyi  çocuğumuzdan  beklemeyelim. Kendimiz   bir  kaç  dakikamızı  kitap  okumaya  ayırmıyorsak  evladımız  kitap  filan  okumayacak,  okusa  da  yanlış  kitapları  okuyacaktır.

( Kitap Her Zaman En Büyük Dost Mudur? başlıklı yazı Sami Biber tarafından 26.10.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.