geçmişimi çıkardım heybemden,
geçmişte ki şehrim sustu,
göçmen kuşlar sustu,
ruhumun temyiz süresi doldu,
sen bilmedin hiç;
yalnız gözlerini düşündüğümde ağladığımı,
yaralarıma tuz basarken acı çektiğimi,
öylesine işte;
geçti… gitti…
dokunma şimdi şehrime!
hüzün sarar her yanımı...
uyuyan gülüşlerime,
bozulan yaşantıma,
musallat olma unutamadığım gözlerinle...
sen bilmedin hiç;
şehrimi terkettiğimde,
eksik şehirle arkadaş olduğumu,
birlikte ıslanamayacağımız yağmuru artık sevemediğimi,
öylesine işte;
geçti… gitti…
aslında içtiğim tütünde bıraktım
acı sözlerimi...
bu yüzden sana;
beraber yaşlanamayacağımız
okunası, masum bir masal bıraktım…
sen bilmedin hiç;
sensizken yeni masalımda başıboş kaybolduğumu,
anlamsız kelimelerde boğulduğumu,
öylesine işte;
geçti…gitti…
“seni sevmek bir alışkanlıktı, geçmiş şehrimden geçti gitti”
9 Kasım 2018