Elemin göçünde seğirten gözyaşlarım,

Esefle kınadığım iç sesim:

Sersem sepelek cümlelerim

Hani dokunsan akacak olmayan makyajı

Belki de kadrajında en yakın tanık gözbebeklerim.

 

Zaman bir hurafeymiş, sevgili:

Gitmediğim ülkelerde

Coğrafyası içimde saklı aşk panayırının

Gözümde büyüttüğüm yanlışlarım

Ve özür dilerken evrenden tüm içtenliğimle.

 

Ben bir yangının hangi kıvılcımı isem;

Zamanı uyutup uydurduğum masallarda

Kendimi bulup,

Dünümü yâd ettiğim beylik bir kibirle

Yüreğin talaşını süpürdüğüm şiirlerde

Benlik bir serzeniş işte

Elemin kök hücresinde

Şefaat düşkünü düş bekçileri.

 

Unuttum ya da unutuldum:

Bağdaş kurduğum bir karede

Mimlendi iç acılarım.

Her bir katresi aşka delalet…

Ben ki huzurun en yakın tanığı

Aslında kök söktüren cahil imgelerimle

Şiire baş koyduğum değil

Başı olmayan bir yolculuğun

Kayıp rüzgârıyım…

 

İçimdeki kayıp ritim;

Nabzımı alamadığım günlük üzünçlerim;

Gergin telinde içimdeki mimlenmiş kelamın

Hatta ve hatta soytarı bir güfte

Adını unuttuğum

Yazdığım fi tarihinde;

Göğün katmanlarında bir ara durak

Ve şaibeli bir tanık

Kalemin hükümdarlığında

Perhize girdiğim mutluluk

Beyhude bir telaşla

Ve simetrim onca aksan

Dilini unuttuğum neşede.

 

Aksırıp da yetim bir hece

Çok yaşama, e mi,

Diyenlerin tecellisi

Belki de içimdeki durağanlığa rest çektiğim

Sıra dışı bir özveri

Aşkın ve inancın mimarı…

 

Hangi minvaldeyim?

Kanıksadığım bir istikamet.

Hangi yarımda kaldım ki

Yarınlardan dahi

Kestim ümidi.

Feri sönük bir yıldızım

Belki şahlanan imgelerin nazarında

Açmayı unutan bir gülüyüm

Şehrin mezarlığında

Ben ki beylik bir sitemle

Kınarken ölüm denen fıtratı.

 

Ha unutuldum ha kayboldum;

Yan gelip yatmışken ahir ömür

Kazanım kanımca

Üzülmekten yana da değil kaygılarım

Ne de olsa hüzünlü bir yaprağım ben;

Mevsimin teninde saklı

Ve rahmetin her zerresinde tescilli

Kendi halinde bir soytarı

Gülenlere gülmek değil de

Gülümsemeyi ön gören

Sevginin fıtratında yok iken nefret ve kin

Belki de yolsuzluğumun mimarı.

 

Kalemle her buluştuğum an

Yine kandırmaca yüklü tüm imgelerde

Beni bile bana soğutan

Şu deli rüzgârı kim göndermişse muadilim bir imgede

Restleştiğim ah ki fıtratımda ne çok hezeyan

Aşkı şiar bilsem bile ne çare?

 

Gönlün rotası elbette hüzünden yana;

Yere göğe koyamadığım bunca kelam

Sırasını bekleyen bir ölüm belki de

Kalemin aşkla intiharı.

 


( Gülümse... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 24.11.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.