An itibari ile kaleme aldığım bu yazı
gerçi şiir bölümüne ekledim ama…
Bazen sahipsiz kalmak gibi bir esinti
hâsıl oluyor sanki bir kopuş.
Düzenin gerektirdiği bir sorgulama
belki de aslında hassasiyetin sancısı.
Düşünmek ve duyumsamak… yoran.
Ama kendimize hesap veriyoruz çünkü
şekillenmeli benliğimiz.
Yanlış yapa yapa doğru yolu bulmak
yeter ki incitmeyelim ve incinmeyelim.
Bazen hiçbir şey bilmediğim hissine
kapılıyorum çünkü öğreniyorum çünkü gelişim hayat boyu devam eden bir süreç.
Ve bana yaşattığı hayatın aslında
benim yaşattığım.
Varlığımı daim kılarken beni bana
yakın kılan beni bana sunan aslında benim eşlik ettiğim gibi bir düşünce çok
cılız kalıp da hayatın ve insanların bana eşlik ettiği.
Bana çok şey sunuyorsunuz.
Bir ömür yanılmış olsam da aslında
yanılmadığımı görüyorum demek ki insan bir şekilde düze çıkıyor/muş.
Yaşamakla yazmak arasında bir fark
görmüyorum.
Sevmekle güçlenmek arasında da.
İç içe geçen.
İçimi dışa vurduğum ve
reddedilmediğim.
Bunu biliyorum: benim de katkım
olduğunu biliyorum hayata.
Teşekkür ederim bana yaşattığınız
güzellikler adına.
Sıkıntıları aşmak çok olası yeter ki
göğüs gerelim.
Yeter ki inancımızı saklı tutalım.
Allah’a emanet olun.