Tükendi g/öğün kaynakları
Zaman tahliye etti dengi şiirleri
Zaman ki görgüsüz bir sanat:
Hâkim olan yeknesak
Tembel otlar bürümüş dört yanını
Kulplu yalanlardan taşan istimlâk
duvarları.
Hangi muteber tasviri sunmalı da
Katmanlarında düşler yığışmalı?
Farksız kelaynak kuşlarından
Tüten duman
Geminin kaptanı nasıl ki ela gözlü
sitem.
Dumura uğrayan yanılgı da
yanılabilir, azizim
Ansızın kesif bir sessizlik kaplar
sadece üç yanını
Dördüncüyü unut asıl sen
Asıldığın kuşların kanatlarından kork
ki
Görsünler nasıl dinginmiş ruhu
Lavanta kokulu akşamların:
İpliği pazara çıkan terziye de bir
sor bakalım:
Nasıl ilişir bu gönlün iki yakası.
Sor ardından;
Sormayı unuttuğun adımı da sor
Hatta yaz kenarına şiirin
Olur da şirin bir gülümseme
kondururum
Sabahın ilk ışıklarında;
Göğe çizikler atan kabadayı
ilhamımdan
Peyda olur yeni bir yönerge.
Sev de alma boyunun ölçüsünü
dercesine
Sevdikçe aştığın makberi, mahşeri
Tıkıştır raflarına
Yazmadığın romanların ölü kahramanına
da selam söylesin
Kayıp gezegenin en ayıp firarı.
Öyle ya; firar etti yüreğim şiirden
Sarmalında hidayetin
Sevmeyi dert ettim ilk günden
Dermanı yine sevmek,
En muteber közde pişti benim
hayallerim
Teftişe çıkan cihan harbi
fetvalarından sonra
Büyüdü annemin merakı:
Zamanı boş vermiş evrenin tüm evrakları:
Nasıl ki adım kazılı o ağaç kovuğuna
Hani, babamın mezarının başı.
İstiflediğim tüm ketum düşleri boca
ettim
Sağanak mağduru bir yavru kediyi
Islıkladı yoldan geçen biri…
Aslında bendim o yavru kedi
Diken dikendim
Ölümü gözlerimle gördüğüm
Bir gecenin ertesi:
Bin bir nazla pışpışladığım içimdeki
Saklı hayalleri:
Ölümden kaçmadım ben
Bilakis ölüme teğet geçti tüm
sevdiklerim:
Kendimden kaçtım ben
Kaçamadığım kadar da korkakmışım
Yalan değil hani:
Yalancı baharlarda unutulan bir
çiçeğin mezarı
İdi
İçimde verilmeyen o paye.
Gönül gözümdeki çiçekli bahçe
Açmaya doyamadığım en sefil köşe:
Unutulmuşluktan çıkıp da yola
Unutmayı beceremediğim.