Yokluğun kurşun sanki, her yanımı deliyor

Acı içerisinde kıvranıp duruyorum

Maziden hatıralar hep usuma geliyor

Bıkmadan usanmadan hayaller kuruyorum

 

 

Düşüme düşüyorsun ıssız gecelerimde

Divane miyim nedir, yardım et artık bana

Senden bir şeyler mevcut bütün hecelerimde

Çile tohumu ektin hem bedene hem cana

 

 

Ne tat veriyor ne tuz yaşadığım bu şehir

Çok şey istemiyorum, seninle dönsün devran

Vurdumduymaz tavrınla oldu gençliğim zehir

Yine de mazlum gönlüm zalim gönlüne hayran

 

 

Gururun ne de ağır, bağrımı fena ezer

Çıkmazlardayım şimdi, yok aşkın başka yolu

Hasret şarabı sunup eyledin uyurgezer

Bahtsız bildiğim kalbim yeisler ile dolu

 

 

Sorgu âlemindeyim, ne zaman gülecek yüz

Vuslat elbet tek arzum, istemem hiç kederi

Yanımdan ayrılmadı yakan karakış ve güz

Zaman mum gibi erir, huzurumu ver geri

 

 

Uzakta dursan bile kulağımdadır sesin

Sana intizar etmek asla haddime değil

Ruhuma ılgıt ılgıt dolar ılık nefesin

Ebediyete kadar sevileceğini bil

 

 

Eminim dağılacak hüzün yüklü bulutlar

Yüreğinde yeniden alevlenecek ateş

Bir fidan edasıyla yeşerecek umutlar

Er ya da geç doğacak ikimiz için güneş

 

 

                 Ömer AYDOĞAN

                 ORDU 13/04/2011

( Er Ya Da Geç Doğacak Güneş başlıklı yazı OMARIM tarafından 5.01.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.