Yokluğun kurşun sanki, her yanımı deliyor
Acı içerisinde kıvranıp duruyorum
Maziden hatıralar hep usuma geliyor
Bıkmadan usanmadan hayaller kuruyorum
Düşüme düşüyorsun ıssız gecelerimde
Divane miyim nedir, yardım et artık bana
Senden bir şeyler mevcut bütün hecelerimde
Çile tohumu ektin hem bedene hem cana
Ne tat veriyor ne tuz yaşadığım bu şehir
Çok şey istemiyorum, seninle dönsün devran
Vurdumduymaz tavrınla oldu gençliğim zehir
Yine de mazlum gönlüm zalim gönlüne hayran
Gururun ne de ağır, bağrımı fena ezer
Çıkmazlardayım şimdi, yok aşkın başka yolu
Hasret şarabı sunup eyledin uyurgezer
Bahtsız bildiğim kalbim yeisler ile dolu
Sorgu âlemindeyim, ne zaman gülecek yüz
Vuslat elbet tek arzum, istemem hiç kederi
Yanımdan ayrılmadı yakan karakış ve güz
Zaman mum gibi erir, huzurumu ver geri
Uzakta dursan bile kulağımdadır sesin
Sana intizar etmek asla haddime değil
Ruhuma ılgıt ılgıt dolar ılık nefesin
Ebediyete kadar sevileceğini bil
Eminim dağılacak hüzün yüklü bulutlar
Yüreğinde yeniden alevlenecek ateş
Bir fidan edasıyla yeşerecek umutlar
Er ya da geç doğacak ikimiz için güneş
Ömer AYDOĞAN
ORDU 13/04/2011