Ulu orta bir şiir
oflayabilir;
Kanı ç/ekilen dizelerde
somurtuk bir ilah
Diz de çökebilir,
beynamaz öfkesinde
Kuruyan yapraklardan
alıp intikamını
Kin soluyabilir ulu
orta.
Her şey ama herkes ulu
orta
Biraz da sıradan:
Mavi bir elbise olsa
üstümde
Yandan yırtmaçlı hangi
cahil söküğü
Savunabilirim ki?
Elime yakışmaz iğne
iplik;
En çok kalem ve bir
bardak çayı
Üflerken sıcak dumanını
Esefle de kınarım
kendimi:
Söküklerimi dikmesem de
hep gizledim
En çok da içimdeki
yaramaz çocuğu.
Dişleyen şeytana akan
irinden damlayan
Ne de olsa dım tıslak
her yoldan çıkmış buhran:
Somurtuk olmayı ben
dilemedim
Yediğim kaç somunsa
Ekmekten aldığım hazzı
günahlarımla değişmediğim:
Belki de kuyruk sancısı
evrenin:
Kayıtsız ve ayıpsız
şiirlerimde
Başımda esen kavak
yellerinin üstünü
Örtsün diye dualarım.
Aklımın penceresinde
iri ayaklı küçük kuşlar
Ya da tam tersi tüneyen
yüreğime
Orta halli bir canavar
Peksimet düşlerinde
iksirin de
Baştan çıkardığı o büyü
ile.
Değer mi ki değmeyen
yüreklerde birikene
Kızgınlığım?
Hani selamını esirgeyen
kısa saçlı kadınla
Sepetinde unuttuğu
gölgesini
İhbar ederken polise:
Kayboldum ve kaybettim;
Hükümlü lakin hele ki
borçlandığım
Yok mu o süklüm püklüm
hüznüm?
Neyin ibrazı, hâkim
bey?
Yandığım kadar
yakmadığım mı?
Acıyan canımda solan kaçkın
mizacım mı?
Tanımsız bir sızıyla
çıktım yola
En muteber duyguyla
solladım biçare
Aşkın ibaresinde kayıt
dışı bir özlemle de
Caka sattı aşk meleği:
En sivri ve göz alıcı
sözcüklerde
Serildiğime biat içinde
sıkıştığım mengene:
Hulasa bir yanılgıyla sevdim
işte;
Üstelik kime ne
patavatsız aşkımda
Aykırı olmayı ben
diledimse?
Sonlanabilirim ansızın;
Miadı doldu bak şiirin:
Bakın artık siz de
başınızın çaresine;
Kenetli gözlerim ve
ellerim mademki ilahi bir düşle;
Çekilebilirsiniz, ey
ahali?
Ahvalimden sorun çok
isterseniz
Ya da uydurduğunuz
hangi yalansa
Asla üstümde şık
durmayan
Ne de olsa
gerçeklerimle geziniyorum aranızda
Bir de olmadık düşlerle
Kundaklansa da
hayallerim
Kısa bir özeti idi aklımdan
geçenlerin;
Yolunuz düşerse, yine
beklerim.