Sumak bir yangın mıydı yüreğin martavalı

Azabın da bekçisi

Ve her devre arası yalnızlığın

Ulvi çeperinde tahakküm altında

Vebali yüreğin

Ömürlük beyitlerde ayyuka çıkan

Hüzün durağında soldan sağa yığılmış

Sayısız mersiye..

 

Topa tutuldu evren;

Tebaası ölümle yüzleşti

Rest çeken her heceydi

İçindeki hüzünle yüzleşen

Ve tek tanık Tanrı

Yansızlığın coğrafyasında

Kılıktan kılığa girdi beşer

Şaşandı ansızın

Şaşalı ölümler diken

Yüreğin yorgancısı bir cibilliyet

Belki de yargısız infaz

Şafağı atan sanrılar

Kuytuda saklı mahcubiyet.

 

Yorgun yüreğin tayfası

Sıradan geçen duygular

Afakî bir meşreple

Aşkı infaz eden ölgün hücreler.

Kâinatın zanlarında

Soldu madem çiçekler

Demek bile cüretiydi iblisin

Zulüm yanlısı meclis

Doğasında taşkına sebebiyet veren

İris’inde yürek gözünün

Aşka ibadet eden sakil heceler.

 

Baştan çıkan hicvin de saklı doğasında

Sıra dışı mevsimler

Yağmura dönük yüzünde elemin

Baş veren tohumlar

Ölüden bozma hazin bir rotada

İnsanlıktan çıkmak neymiş

Suretleri kayıp gölgeler

Bilfiil eşlik etti yeryüzüne.

 

Cepkeni yoktu aşkın

Cesareti yoktu aşığın

Aşkla andı adını

Süklüm püklüm gövdesinde

Taşkına sebebiyet verdi telaşı

Bir öfke bir de mevsim

Baş verdi ansızın

Solmaya dahi gücü yoktu güneşin

Tutuklu ışınlarında

Aşkla ibraz eden özlemin tüm yası.


( Solmaya Dahi Gücü Yoktu Güneşin... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 14.04.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.