Zamanı kestiler ortasından
Ve iki yarım elmaya ayrıldı özlem.
Aşkın şahikası kan durağımda
Bir im’e takıldı gözlerim bir de
aşk’a vasat bir imge
Arayan telaşına esrikli yüreğimin.
Patavatsızdı ruhlar sökün eden aşktan
Yana izafi rotan ve
Her yer toz duman, sevgili.
Bir lanetti peyda olan madem
Sunumunda acının yorgan döşek
şiirlerim
Aşk ise hepten yek
Sanrıların kasveti düşerken üstüme
illa ki umutlanırım.
Dikey yüreğin yatay özlemi;
Aşka kulp takan hangi seyyah ise
Yüreğin gizemi bilfiil sevmeye muktedir
bir yemin ile.
Dokunaklı olmasa keşke, dediğini
duyar gibiyim,
Sefil benliğimde katıksız bir mecra
Her yüz görümü mutluluğun perde
arkası
Tüm olup biten,
Taban tabana zıt hayallerimle:
Umduğuma binaen
Azımsanan yüreğim.
Bir falçatadan miras olsa keşke her
çizik
Yeminimi bozmaya değmez dediğin ise
Kulaklarımda hala.
Dört duvar sessizliğin müridi benim
sevdam
İri adımlarında yolsuzluğun
İzdihama sürükleyen bir fırtına
Fıtratımda saklı oysa küçük dev
adımlar.
Neresinden başlayıp da soksam yola?
Neyden kasıt elbette yalnızlığın rücu
ettiği
Bir soykırım
Duygularımın doğasına minnettar olsam
ne fayda?
Hüsrana uğradığım hayat denen
martavalda
Söz birliği etmişçesine aşk ve Huda.
Ben dilinden çıktım çıkalı
Kopamadığım hayatın güzergâhı
Bir methiye olsa olsa içime yayılan
Damsız bir gölge
Pişekâr bulutların göz süzdüğü bunca
elem…
Katıksız benim dünyam
İçine sığamadığım
Ve azıcık eksilmeyi, dilediğim.
Parantezlerimi yangında yitirdim,
azizim
Ve yüreğimi de senle boykot ettiğim
her rüyada…
Aslına dönük yüzüyüm işte
gerçeklerin.
Sonlandımsa ne gam!
Sevdaysa yüreklere pelesenk, olsa
keşke çıkarı.
Zamanı uyuttum ve zemini de unutup…
Kim olduğumu da unutsam keşke
günbegün,
Kalemim kazan kaldırsa acılı
coğrafyaya
Ben miyim bu gazabın tek tanığı?
Ölümüne sevmekle başlar her hikâye
Sıfatsız aşkın güne doğduğu bir
gizemle de iştigal
Haşmetli gölgelerde azıcık izdiham
Serden geçip yardan da mı geçmeli,
Demeyi özlercesine
En çok kendimden geçtiğim anbean.