Bir gaflet-i hezeyandı aşk senin dudaklarında
Bense, hiç kimseyi sevmemiştim böylesine
Bakmamıştım bu kadar yakından
Ayrılık rengi acıların, gözbebeklerine

Gidişinin ardında kalmıştık ben ve sevda
Bulutlarına asmıştım kirpik uçlarımı
Ağlasam, yerlere dökülecektin bilirim
Ve ben yine seni büyütecektim
Toprak mekanı avuçlarımda

Sende Nilgün çığlıkları başladığında
Beni sen doğuruyordun sensizliğe yine
İsyanım ateşten cehennem çukuruydu oysa
Düşüyordum,puslu bir arafın günahkar eşiğine

Gözlerime mil çekiyordu hasret gözyaşları
Katar katar trenler geçiyordu ayrılık yüklü
Güneşi son tutuşumdu,dudaklarım alnına değerken
Son dokunuşumdu ümidin ellerine, yüzümü gömerken
uçuşan saçlarının can alan harelerine
Ardından son yığılışımdı bir istasyon taburesine

Ve faili meçhul sevdana artık dahil değildim
Silinmişti dudaklarından tadım, bir kelebek ömründe
Yine aşifte aşklar yaşatacaktın hercai meşrebinde
Bende kaldı bir tel saçın, kurutulmuş gül misali
Hani yanındayken okuduğum,o kitabın içinde


Uzak tenlerde yaşasan da sevgili
''Nil'' nehrine doğan ''gün''e aşık olsan da
Yalancı bir bahar yaşatsan da gönlüme
Binlerce kadını severek gelsen de geriye
Bir gün fırtınaya yakalanırsa gemin eğer

Aklında olsun;
Halâ,
İstanbul'da bir yüreklik limanın var
Bir yüreklik limanın...



Yasemin Göksel
24/02/2010
İstanbul
( Bir Yüreklik Liman başlıklı yazı YaseminGÖKSEL tarafından 24.02.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.