YUMRUK ŞİİRİ(SECDEDEN ESİNLENDİM)

1-Bir-le-şim.

2-Tek bir parmağın yaptığı etkiyi düşünün.

3-Bir de beş parmağın birleşip yumruk halinde verdiği etkiyi düşünün.

4-Bu hayatta dik durmak istiyorsak uyum sağlamayı,koşullara göre hareket etmeyi ve tatmin edici kararları vermeyi becerebilmeliyiz.

5-Telefon parmakla,hamur yumrukla,alkış avuçlarla sonuç verir.

6-Doğru sonuca ulaşmak istiyorsak matematiğimizi geliştirmeliyiz diye düşünüyorum.

7-Matematikte bir soruyu nasıl çözebilirsin?

8-Formül uygulayabilirsin.

9-Bilinmeyene değer verebilirsin.

10-Geometrik şekil çizebilirsin.

11-Sadeleştirme,genişletme yada eşitleme yapabilirsin.

12-Bilinmeyeni yalnız bırakabilirsin.

13-Şıklar varsa şıklardan gidebilirsin.

14-Benim aklıma bu kadar geldi,varsa dahası ekleyebilirsiniz.

15-Bu hayattaki çoğu durum genelde ezberimizi bozar.

16-O yüzden öncelikle bizden ne isteniyor onu bulmalıyız.

17-Ayetlere ve rivayetlere göre bizden topluma faydalı olmamız isteniyor.

18-Zaten tarihte adı güzel geçenlerin çoğu bu şekilde kişiler değil midir?

19-Tabi en doğrusunu Allah bilir.

NURTEN ŞİİRİ(LOKMANDAN ESİNLENDİM)

1-Dö-nü-şüm.

2-Hayatta sürekli bir dönüşüm değişim gelişim içerisindeyiz.

3-Şunu da farkettim ki cesaretin olmadan bu dünyada bişey yapamazsın.

4-Zamanında cesaretim yoktu.

5-Sevdiğim kızın Nurten’in karşısına çıkıp konuşamadım.

6-Konuşma fırsatı bulduğumda ise artık çok geçti,o benle bir daha konuşmak istemiyordu.

7-İlerleyen zamanlarda ve olaylarda yine korkaklığımdan çok çektim.

8-Canıma tak ettiğinde ise kendime bir söz verdim.

9-Artık daha cesur olacağım dedim.

10-Cesur olmaya başladıktan sonra hayatım daha bi güzelleşti.

11-Arkadaşlarım çoğaldı,anlatacak hikayelerim oldu,gülünecek maceralarım oldu.

12-Ancak bu cesaret cahil cesareti ile karıştırılmamalıdır.

13-Dünyanın en büyük sorunu,akılsız ve fanatik kişilerin kendilerinden son derece emin olması,buna karşılık zeki insanların sürekli şüpheler içinde olmasıdır demiştir Bertrand Russell.

14-Zulme karşı mücadele edebilmek…

15-Yalanlara rağmen gerçeği konuşabilmek…

16-Haksızlığa karşı haksızsın diyebilmek…

17-İşte gerçek cesaret bunları yapmayı gerektirir.

18-Dünya bugün acı çekiyorsa ahlaklı ve cesur insanların azlığındandır.

19-Allah bize adaleti yerine getirmemizi emreder.

20-Tarih adaleti sağlayamadığı için yok olan devletlerle doludur.

21-Öyleyse vakit Allah’a dost,şeytana düşman olma vaktidir.

ANADOLU ŞİİRİ(RUMDAN ESİNLENDİM)

1-Kur-tu-luş.

2-Geldikleri gibi gittiler.

3-5 sene içerisinde gerçekleşti.

4-Milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararlılığı kurtardı.

5-Anadolu’nun cefakar insanları başardı.

6-Büyük deha ATATÜRK önderlik etti.

7-Açtığı yolda gösterdiği hedefe durmadan yürüyeceğimize and içtik.

8-Ben dahil kaç kişi yerine getiriyor acaba hakkıyla?

9-Söz verdiysen tutacaksın.

10-Borç aldıysan ödeyeceksin.

11-Sır verildiyse saklayacaksın.

12-Herkes yerine getirseydi bu davranışları dünya daha yaşanabilir bir yer olurdu.

13-Ayağını yorganına göre uzatmayan zora düşüyor.

14-Belki de bu dünyaya dair çok istekte bulunmamak gerekiyor.

15-İnsanı hayvandan ayıran bir özellik de yarını düşünebilmesidir.

16-Dikkat edin,topluma sıkıntı olan kişiler de genelde gününü gün etmek isteyen kişilerdir.

17-Yine de yarın, hakettiği kadar önemsenmeli. Elbette bugünü yitirmemek şartı ile.

18-Bununla ilgili çok hoş bir hikaye vardır.

19- Bir tüccar Mutluluğun Gizi'ni öğrenmesi için oğlunu insanların en bilgesinin yanına yollamış.

20- Delikanlı bir çölde kırk gün yürüdükten sonra, sonunda bir tepenin üzerinde bulunan güzel bir şatoya varmış. Söz konusu bilge burada yaşıyormuş.

21-Bir ermişle karşılaşmayı bekleyen bizim kahraman, girdiği salonda hummalı bir manzarayla karşılaşmış: Tüccarlar girip çıkıyor, insanlar bir köşede sohbet ediyor, bir orkestra tatlı ezgiler çalıyormuş; dünyanın dört bir yanından gelmiş lezzetli yiyeceklerle dolu bir masa da varmış. Bilge sırayla bu insanlarla konuşuyormuş ve bizim delikanlı kendi sırasının gelmesi için iki saat beklemek zorunda kalmış.

22-Delikanlının ziyaret nedenini açıklamasını dikkatle dinlemiş bilge, ama Mutluluğun Gizi'ni açıklayacak zamanı olmadığını söylemiş ona. Gidip sarayda dolaşmasını, kendisini iki saat sonra görmeye gelmesini salık vermiş.

23-"Ama sizden bir ricada bulunacağım" diye eklemiş bilge, delikanlının eline bir kaşık verip sonra bu kaşığa iki damla sıvıyağ koymuş. "Sarayı dolaşırken bu kaşığı elinizde tutacak ve yağı dökmeyeceksiniz."

24-Delikanlı sarayın merdivenlerini inip çıkmaya başlamış, gözünü kaşıktan ayıramıyormuş. İki saat sonra bilgenin huzuruna çıkmış. "Güzel, demiş bilge, peki yemek salonundaki Acem halılarını gördünüz mü? Bahçıvan Başı'nın yaratmak için on yıl çalıştığı bahçeyi gördünüz mü? Kütüphanemdeki güzel parşömenleri fark ettiniz mi?"

25-Utanan delikanlı hiçbir şey göremediğini itiraf etmek zorunda kalmış. Çünkü bilgenin kendisine verdiği iki damla yağı dökmemeye çabalamış, başka bir şeye dikkat edememiş.

26-"Öyleyse git, evrenimin harikalarını tanı" demiş ona bilge. "Oturduğu evi tanımadan bir insana güvenemezsin."İçi rahatlayan delikanlı kaşığı alıp sarayı gezmeye çıkmış. Bu kez, duvarlara asılmış, tavanları süsleyen sanat yapıtlarına dikkat ediyormuş. Bahçeleri, çevredeki dağları, çiçeklerin güzelliğini, bulundukları yerlere yakışan sanat yapıtlarının zarafetini görmüş.

28- Bilgenin yanına dönünce, gördüklerini bütün ayrıntılarıyla anlatmış.

29-"Peki sana emanet ettiğim iki damla yağ nerede?" diye sormuş bilge.

30-Kaşığa bakan delikanlı, iki damla yağın dökülmüş olduğunu görmüş.

31-"Peki" demiş bunun üzerine bilgeler bilgesi, "Sana vereceğim tek bir öğüt var:

32-Mutluluğun Gizi dünyanın bütün harikalarını görmektir, ama kaşıktaki iki damla yağı unutmadan.

33-Mutluluk…

34-Ancak haz veya tatmin değil.

35-Bunları karıştırmamalıyız,küçük ama önemli ayrıntılardır.

36-İnsanın bu dünyada aradığı yegane kavram mutluluk olabilir.

37-Ben mutluluğu Allah’a güvenmekte,sığınmakta ve dediklerini uygulamakla elde ettim.

( İlham-kuran Ayetlerinden Esinlenip Yazdım.19 başlıklı yazı Aliriza. tarafından 13.01.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.