Gelin dostlar atışalım,

Muhabbete katışalım,

Şiir ile itişelim,

Bal katalım bu sohbete.

 

İster Sami Hoca gelsin,

Mihman beyse bize gülsün,

Mehmet Fikret  niye kalsın

El katalım bu sohbete.

 

Demem o ki şair kişi,

Şiir ile kaşır başı,

Mahvediyor  mal telaşı,

Bol katalım bu sohbete .

 

Köşe başı masa kurdum,

Her yanlışa misal verdim,

Daha neler neler derdim,

Gül katalım bu sohbete. 

 

İşte meydan eri nerde,

Göze iner gelir perde,

Şiir çare nice derde,

Al katalım bu sohbete. 

 

Gülmezleri güldürelim,

Bilmezlere bildirelim,

Olmazları olduralım,

Ol katalım bu sohbete. 

 

Herkes gelsin versin şeref

Tutulmasın  hiç bir taraf

Bize göre her yer araf

İl katalım bu sohbete .

 

Ey ilhamım  neredesin

Gelmez oldu neden sesin

Hırıltılı bak nefesin

Yıl katalım bu sohbete.

 

En nihayet bu bir derstir

Doğru kelam doğru düstur

Estir garip Adem estir

Yel katalım bu sohbete.


Şiirdir benim sanatım

Başka yoktur gönül katım

Şahlansın doru atım

Nal Katalım bu sohbete.  


Henüz mahlas yazmamışım,

Kimselere kızmamışım,

İçip içip sızmamışım,

Mil katalım bu so0hbete.

 

Âdem Efiloğlu

Dost Kalemlerden gelenler:


İşte geldim Adem hocam,

Kul Fikret'im bitmez acım.

Hem kardeşim hem de bacım.

Kul katalım bu sohbete


Sen ey güzel Anadolu!

Üstadımız vermiş yolu.

Urfa, Antep, Rize, Bolu

Yol katalım bu sohbete.


Çenesini açtı Mucu

Görünür mü artık ucu.?

Haydi Sami bas smacı!

Zul katalım bu sohbete


Çok şükür ki var bir eşim.

Adam dulsa bul kardeşim.

Mektup yazmak benim işim.

Pul katalım bu sohbete.


Adam gitmişti camiye.

İş nasıl döndü Samiye.

Yandım bir tas su ver diye.

Çöl katalım bu sohbete.


Barış bayrağı indimi.

Durduramadım kendimi.

Yıktım yine şu bendimi.

Pil katalım bu sohbete.


Başımızda şimşir tarak

Kuşlar varsa benden ırak

Otur Sami lafı bırak

Çul katalım bu sohbete


Yapıyordun gece Maçı.

Neredesin hani Mucu?

Bu iş biraz bilek gücü.

Kol katalım bu sohbete. 


Ömür geçer ahla oyla.

Dalda işimiz olmaz toyla.

İşim gücüm Çağatay'la

Dal katalım bu sohbete...Mehmet Fikret Ünalan


Yaza yaza çize çize

Gönlümüzden süze süze

Bülbül gibi dize dize

Dil katalım bu sohbete.....Damla


Haydi buyur buradan yak

Bize kalmamış ki ayak

Ver bir kahve tek tek sayak

Fal katalım bu sohbete


Kızan kafa kızmaz olsun

Kimseleri üzmez olsun

Gezen tavuk gezmez olsun

Fol katalım bu şiire. 


Millet nasıl da yorulmuş

Ne dinlenmiş ne durulmuş

Kuşlar birliği kurulmuş

Fil katalım bu sohbete


MCU fener yakmaz olmuş

Fikret desen bakmaz olmuş

Bizim Aras akmaz olmuş

Nil Katalım bu sohbete........Sami Biberoğulları


Boş lafla hayat dolmaz ki

Hep gerçeklerle olmaz ki

Hayaller asla solmaz ki

Rol katalım bu sohbete


Sami ağabey kızar mı?

Acep bana ters yazar mı?

Kelimem onu üzer mi?

Dul katalım bu sohbete :)


Az yazarım öz yazarım

"Dula" ve " Kula" nazarım

Cıvıtana pis azarım

Jel katalım bu sohbete


İki Lama n’etmişsiniz

Siz ortama yetmişsiniz

Beni sual etmişsiniz

Gol katalım bu sohbete


Laptop çocuklarımdaydı

Bendeniz pösteki saydı

Lafa söze ancak aydı

Zil katalım bu sohbete.


Buyur Selim geldim, selam

Kankan Fiko'dur hoş belam

Edeceğim iki kelam

Bal katalım bu sohbete..


Her oda bir şehir şimdi

Salon, antre nehir şimdi

Sabah balkondaki kimdi?

Hol katalım bu sohbete.


Sokaklar Sahra misali

Gobi'de sanki ahali

Sessiz tümden Babıali

Çöl katalım bu sohbete....Mehmet Çağatay ÜnlüTürk


Yeliniz başı döndürür

Azcık ateşi söndürür

Toyun sesini dindirir

Lal katalım bu sohbete


Cımbızı al Fikret abi

Dibinden tek tek çek tabi

sesimiz çıkmaz biz sabi

Kel katalım bu sohbete....Gökoğlu


İlim irfan dolmuş bura

Aşıkları sıra sıra

Yunus ile çıkmış tura

Şol katalım bu sohbete


Şiir güzel uyak güzel

Ustaların hepsi özel

Tadı ile gazel gazel

Gel katalım bu sohbete...


Fikret abi hızın hani

Sami abi susmaz yani

Ateş basmış gani gani

Kül katalım bu sohbete.


Germe artık çalan yayı

Çağır gelsin Çağatay'ı

Mektup hani emmi dayı

Tel katalım bu sohbete..Aziz Remzi


Selam verdim ben de Adem

Bahar geldi açtı badem

DOĞANAY'ım budur yadem,

Dil Katalım Bu Sohbete...... Kemal DOğanay


Bu ne güzel bir yarıştı,

Elim ayağım buruştu,

Saçım sakalım karıştı,

Kıl katalım bu sohbete..


Gece vakti bülbül öttü,

Çoban sürüsünü güttü,

Ocaklarda kazan tüttü,

Kil katalım bu sohbete....... Mor Ötesi


Baba dedik bak unutmuş

Kara beyaz şak uyutmuş

Ben gafile Hak duyurtmuş

Hal katalım bu sohbete.


Sen sevdanın ilk başısın

Dünya odun koy taşısın

Utandığım gözyaşısın

Dal katalım bu sohbete... Ahmet Çelik


Şiirdir benim sanatım

Başka yoktur gönül katım

Şahlansın doru atım

Nal Katalım bu sohbete.  


Henüz mahlas yazmamışım,

Kimselere kızmamışım,

İçip içip sızmamışım,

Mil katalım bu sohbete.


Baktım herkes suspuş olmuş

Kalemlere kasvet dolmuş

Adem'ede meydan kalmış

Hal katalım bu sohbete ..Adem Efiloğlu


Başım ne dik ne de ezik,

Hayattan hep yedim kazık,

Ruhun gıdasıymış müzik,

Attım do,re, mi'ye çizik,

Sol katalım bu sohbete... Fatma Çetin Kabadayı


Bu sevdaya, attım çentik

Kırmam sizi, olmaz etik

Bugün hasta, şarzı bitik

Pil katalım bu sohbete


Şükür ettim,yettim azla

Dışarıya, çıkmam fazla

Evde işim, tavuk kazla

Çil katalım, bu sohbete...ishakaras


Yorumları ve şiirleriyle katılım yapan tüm dostlara teşekkür  ederim. Bir nevi eğitim yerimiz olan atışmaları haftada bir arkadaşımıza görev vererek yapmayı düşünüyorum ne dersiniz?


( Bu Sohbete başlıklı yazı AdemEFİLOĞLU tarafından 13.04.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.