Ölümü erteleyebiliyorum;
İçimdeki izdiham koşusunda
Yarım ağız bir mutluluk dileniyorum
Ve direniyorum:
Azımsanmayacak bir coşkudan yana
derdim
Yokken,
Bazen bir bahçede açıp soluyorum
Ve işte yapraklarımdaki gizem
Çünkü ben bir çiçeğim.
Sevdalı bir dalım var şerefli bir
şecere
Ki ne iklimler gördüm ben ve
dökülmedim
Belki de dökülen ruhun poleni idi
Elbette taşmak ve coşmak;
Aşkın ırmağında büyütüp de saklı
tuttuğum
Acılarımla hemhal.
Sözcükler dikiyorum bahçeye sonra…
Azat edilesi yürekte kopan kıyamet;
Söz verdim anneme:
Senden önce ölmeyeceğim, diye
Oysaki yalandan bir itiraftı
Ölümsüzlük değildi geçmeyen hükmüm
Tarafsız acılardı sökün eden
Yarım yamalak sevmekle iştigal bir
güdümleme
Göğün broşu olsa olsa bunca hüzün
Elbet kapıştığım iblis ve şarlatan
gölgeler
Yangın nezdinde kalemimden sıçrayan
kıvılcım
Bir şiire delalet kimliksiz gönlüm.
Hurra güne
Mabedin salkımları
Neşriyatı yangının
Her hecede saklı ömür
Kifayetsizlik zinciri oysa
Elbet sökülen kalbim
Ait olduğu zeminden
Bir manifesto kimi zaman
Beylik acılar zulmeden.
Yandaş aşka özlem
Çözümü gelecekte bir dava
İnsanlığın hicvi
Bazen tüten duman
Bacasız yalanlardan uzak kaldığım
Bacak kadar boyu ile şiirlerin
Tekdüze bir acıdan bile büyük benim
sevdam.
Böğründe günün
Umudun sökün ettiği bukalemun bir
coşku
Aniden devrilebilirim de boydan boya
Kırıklarımdan ibaret bir ömrü
Safiyet yüklenip de bozguna uğradığım
Günbegün ardışık kelam
Sırnaşık aşkın gölgesinde
Büyüyen sefil yüreğim
Tanıklığında Rabbin
Uğurladığım her gün aslında yarına bir
hediye
Kasıtsız bir sevginin de meali
Kayda aldığım son bakiye.