**Sen sevdamın ruyalarindasin artık.
Gelmeyeceksin actigimda gözlerimi biliyorum.
**Nağmeler hiç bitmez bu alemde;
sende, bende , onda bitse de !
**Sen bir kadınsın , bana emanet
edilmiş sin. Ben nasıl bırakır giderim. Varım, yoğum, canım, herseyim ,
buyuttugum bebegimsin.
*İcimizde ki çığlıklara tıkalı
insanların kulağı.
***Bilmiyorlardı kimseler bizi.
Çünkü onlar otekilerdi.
**Martilarin yurtları olmuş deniz,
bense hep sensiz ve evsiz.
**Ben sana bildiklerimi anlatayım,
sende bana unuttuklarimi .
**Bir titreklikte belli belirsizken
,zuhur ettin. Şimdi yakinlarimdasin. Varlığının farkında bile değildim,
ellerini avuclarimda buldum birden. Lutfumdasin , bahşettim dilediklerini
nerden nereye geldin biliyormusun ? Kendini sevmeyi ogrendin,avuclarin doldu
heyecanlarla. Kokular sardı , her gece ay belirdi teninde. Saçlarında aktı
alemler savrularak. Deniz oldu gulucuklerin yanaklarında. Ve dokunuslarin
kibirlisi oldun, uctun gittin havalara. Şimdi yaşamın dipsiz kuyularında
kivraniyorsun ve bogulmalara mahkumsun.
**Bu gidisle içimizde kalan umutlar,
sevgiler bir bir siyrilacaklar dibine kadar.
***Yılların ağırlığı çökmüş üstüne
bir yorgan gibi. Don tutmus soğuklar yüreğinde. Yağmurlar dokulmuyor artık
bulutlardan. Uzakta kalmış belkide ortasında mevsimlerin baharlar. Ah be
anılar... Anılar ,!..
***Kafa tuttun, inatlastin , pazarlık ettin ama yine de seni
utandirmadi. Şefkatiyle , merhamet ve sevgiyle okşadı saçlarını; yol gosterdi
rehberin oldu bak.
Her seferinde yeni sayfalar açtı bagislayip.
Azarlamadi, asagilamadi, umudunu azletmedi.
Bir o bildi sirlarini. Söylemedi kimselere! Sirdasin
oldu, ayiplamadi hiç. çünkü insanlar acımasızdi ve onlardan medet ummani
istemedi. Dilsizin, çaren oldu. Ama hep çaresiz kaldı bir sana. Caresizin oldu
!..
**Kandirilip yagmalanmaktan muhafaza
ederek korudu narin vucudunu . Geçici tesellilere teslim olmaktan kurtardı,
sahte begenilerin ve riyakar ragbetlerin hosnutlugunda ki sarhosluktan
ayindirdi yüreğini . İncecik sizilarini hissetti, gizli dertlerini duydu.
Tereddütle ,merakla kipirdayan etli dudaklarindaki nefeslerine temrin yaptirdi
bıkmadan karşılıksız. Bir sıkışık makaraya sarilmis bekleyen özlem ve
arzularına yol ve riza gosterdi öğrensin , yaşasın diye. Ona teninin yanisira
ruhunun incilerini aratti huzur bulsun diye. Duslere haps olmuş vurgun
yemisligine çare oldu her dem. Ve yeniden dogmasini, tutunmasini sağladı
yaşama. Beceri ve hasletlerini çıkardı meydana; verdi eline kalemi kağıdı.
Satırlar döküldü yüreğinden nice öykülere. Ama kendi kağıtsız, kitapsız ve
kaldı kalemsiz. Konuşa konuşa kendi kendine , sıyırdı kafayı birden bire
bilmeden. O şimdi bir zirdeli herkesin gözünde. Ziyan oldu gitti bir imkansiz
sevdanın peşinde. Sadece bir var artık olumune.
***Hedefinde kaldim namlularin sen
gittin gideli. Küstü gökyüzü dolular yağdı durmadan başıma. Oluk oluk kan aktı
, bogulmaktayim kanımda. Peşimde bıkmadan ölüme hep bir var !
**Solgun ilkindilerde aldandım ben
zamana. Tehnaliklarda çocuksu sevinclerimi yitirdim hep. Úsümüşlúgümú
avuclarimi ogusturarak işittim kendi kendime. Koyu karanliklar çökerken omuzuna
ne acligim , ne yetimligimi dert etmezdim .Bilirdim ki sen gönül penceremin
onundeki cicegimdin. Ilık , munis sesin dolardı kulaklarıma, cinlamazdi hiç
sensizliğe. Her haliyle de guzeldi be yuregim.