KISA BİR TARİHİ HATIRLATMA: ŞİİRİN HİKAYESİ DE DİYEBİLİRİZ.
Osmanlı ordusunun aslında çok az bir kısmını oluşturan, tamamı devşirme ve devletin profesyonel askerleri yeniçeriler zamanla bozuldular. Ülkede pek çok isyanlar çıkardılar, padişahları katletme ve tahttan indirme olayları bile yaşattılar ülkeye.
Yeniçerilerin isyan edeceğinin en önemli işareti yemeklerinin piştiği kazanları kaldırıp ocağın üstüne ters çevirmekti.
1826 yılında Yeniçerilerin bir kez daha kazan kaldırarak isyan etmesi üzerine padişah II. Mahmut bu ocağı sipahiler vasıtasıyla topa tutarak ortadan kaldırdı. Tarihimizde Vak'a-i Hayriye denen bu olay üzerine devrin şairlerinden Keçecizade izzet Molla aşağıdaki dörtlüğü yazarak olaya ebcet hesabıyla tarih düştü.
Tecemmü eyledi Meydan-ı Lahme
Edip küfrân-ı nimet nice baği
Koyup kaldırmaktan ikide birde
Kazan devrildi söndürdü ocağı
Keçecizâde İzzet Molla (Hicri 1241- Miladi 1826)
Yani:
Et Meydanına toplandı
Nimete küfr eden nice eşkıya
İkide birde kaldırıp indirmekten
Kazan devrildi ocağı söndürdü.
***********************************
İki asi bize isyan eylemiş
Hele biri topunuz gelsin demiş
Fikret ana yemek, Sabahat yemiş
---Dikkat edin devrilmesin kazanlar
---Deyin hele haksız mıyım ozanlar
Hangi fesat düşünceye kanarlar
Ne üstadı, ne sultanı tanırlar
Padişahı futbol topu sanırlar
---Sultanlardır daim tarih yazanlar
---Deyin hele haksız mıyım ozanlar
İkisinin karnında da var sancı
Oynarlar piştiyi seyreder yancı
Mübarekler olmuş sanki kazancı
---Elbet helak olur böyle azanlar
---Deyin hele haksız mıyım ozanlar
Sabahat'ın hastayım bakışına
Kel kafaya şapkayı takışına
Fikret'in hiç bakmam gözü, kaşına
---Niceleri gördü böyle hazanlar
---Deyin hele haksız mıyım ozanlar
Sanmayın ki bu te'dip geç olacak
Sabahat közde kokoreç olacak
Fikret dersen tandır güveç olacak
---Kösler vursun, çalınsın borazanlar
---Deyin hele haksız mıyım ozanlar
Ne öfkem var ne garezim ne kinim
İnletecem onları inim inim
Gördüğünüz gibi gayet sakinim
---Dehşetle izlesin deri yüzenler
---Deyin hele haksız mıyım ozanlar
Asilerin yeri sanki dar gibi
Savrulurlar tipi,boran, kar gibi
Oysa şişte olurlar hep nar gibi
---Gezen tavuk gibi gıt gıt gezenler
---Deyin hele haksız mıyım ozanlar
Sabahat'ın hiç durmuyor elleri
Fikret'inse hiç susmuyor dilleri
Biz çok gördük Patrona Halil'leri
---Böyle gelmiş, böyle gider düzenler
---Deyin bana haksız mıyım ozanlar
Aman dostlar kurt kocadı sanmayın
Boş hayale dalıp siz de yanmayın
Sabahat'a ve Fikret'e kanmayın
---Şimdi isyan ediyor göz süzenler
---Deyin hele haksız mıyım ozanlar
Sami der ki gitme burnun(un) dikine
Aman dikkat de, da ve ki ekine
Bulaşırlar inan ziftin pekine
---Kendisine yanlış rota çizenler
---Deyin hele haksız mıyım ozanlar
************************************
NOT:
Oğlum Yunus üç gün daha hastanede kalacak. Bu üçgün sonunda iyileşme normal görülürse taburcu edilecek. Görülmezse nöroloji servisinde devam edilecek tedavisine. Şu an itibariyle beyin ve omurilik fazlasıyla hasar görmüş kasılmalar sebebiyle. Ciğerlerinde de balgam varmış. Ancak artık solunum cihazına bağlı değilmiş. Şu an için boğazında bulunan bir hortum vasıtasıyla mama ile besleniyormuş. Bundan sonra yaşayacak mı? Yaşayacaksa böyle mama ile beslenerek ve tam bir yatalak olarak mı yaşayacak hiç bir şey belli değil ve bilmiyoruz.
Bizim için hayatta olması bir umut. Umudumuzu hep diri tutuyoruz.
Biz bekliyoruz ve dua ediyoruz sürekli. Sizler de lütfen dualarınızı eksik etmeyin dostlar.
