1
8 Mart Dünya Kadınlar Günü Tabancanın İtme Ve Yaptırma Gücüyle.
Bugün kendilerinin günüydü. Pakize bu yüzden sende bir gün
olsa da hatırlanmalarına gıcık olsa da prosedür neyse onu uygulamak için, yatakta
gerilerek bu yatak benim istediğim gibi yatarım şeklinde yatan kocası Şükrü’yü,
kıçıyla yataktan aşağıya düşürdükten sonra kendisine şaşkın ve bunu nasıl
cesaret edebilirsin diyen, kocasının şaşkın bakışlarıyla baş başa kalınca, hemen
söze girdi.
-Ne öyle ayı gibi bakıyorsun bön bön?
Yatakta seninle yatan bak kim var bir dön
Bugün 8 Mart bizim günümüzdür öküz
Haydi, kalk kahvaltıyı hazırla istikamet ileri yön
Üstelik bir anda şair olan karısına şaşkın şakın bakarken, suratına
Tokat’ı atmak için eli havaya kalktığın da, şifonyer üzerinde babasından kalma
on dörtlü tabancayı görünce yutkundu. Hemen hızlıca kalktı mutfağa homurdanarak
girdi. İçinden” Bugün senin günün madem yarından sonra her gün benim olacak”. Pakize
yavaş kendinden adımlarla elinde on dörtlü ile mutfağa girdi.
-Sucukla yumurtayı fazla pişirme, sevmem bilirsin fazla
pişirirsen bende seni kıçında bununla yakar pişiririm, haberin olsun.
İçindeki korkunun etkisiyle değil tabancanın itme ve yaptırma
gücüyle.
-Tamam, hayatım, sen merak etme tam istediğin gibi olacak, bak
ekmekleri de kızarttım, çayda demlenmek üzere, sen geç kanepede rahatça otur
ben hazır olunca haber veririm.
Pakize kanepeye oturunca, cep telefonu acı acı çaldı, arayan Hüsamettin’di,
telefonu açtı.
-Alo Şükrü, bugün ben kahvehaneye gelemeyeceğim, bizim avrat
beni esir aldı elinde on dörtlü…
-Senide mi?
-Yoksa senide mi avradın elinde silahla…
-Aynen kardeşim aynen, ben şimdi zor durumdayım senin gibi,
yarın hesabını sorarız, haydi kapat.
Pakize.
-Kimdi o arayan? O beceriksiz arkadaşın Hüsamettin miydi?
-Evet hayatım!
-Ne istiyormuş?
-Şey hayatım ne yapıyorsun kahve…
-Kahve haneyi unut bugün.
-Hayatım kahve içelim, hanımını alda gel diyor.
-Avrat iken hanımda olduk, neyse bir ara keyfim yerine
gelirse gideriz.
-Tamam, hayatım gideriz. Gitmesek te ben sana yaparım karşılıklı
içeriz.
Burnundan soluyordu, ne edip etmeli o on dörtlüyü almalı buna
bir son vermeliydi, lakin elinde bırakmıyor ters ters bakıyordu.
-Hayatım kahvaltı hazır gelebilirsin.
-Sana söylemeyi unuttum bugün dans hocası gelecek, seninle tango
dansını öğreneceğiz ona göre itiraz istemiyorum.
Ne tangosu ne dansı diyemedi.
-Peki, hayatım sen nasıl uygun görürsen.
-İkimizin de hocası erkek, kıskançlık krizlerine girmek yok, girersen…
-Yok, hayatım ben sana güveniyorum.
-Ben sana güvenemediğimden senin hocanı da erkek seçtim ona
göre. Bir kadın için özgüvenin yüksek
olması o kadar önemli ki dansla tango ile. Yoksa kendisiyle nasıl baş edecek
kendisiyle bunca stresle, etrafında kuğu gibi dans edince kuşlar gibi özgür olacak?
Kendine güvenen, cesur bir kadının bu hayatta yapmayacağı, başaramayacağı
hiçbir şey yok diyorlardı da bir deneyelim bakalım nasıl olacak.
-İyi olur hayatım, neden olmasın. Ben zaten senin özgür
ruhundaki kanat çırpınışlarını hep duyar gibiydim, lakin sana anlatmakta
zorlanıyordum.
Pakize içinden” Ben seni bilmez miyim öküz. Beş yıl boyunca
karşı komşuya gitmek için diller döktüm göndermedin kıskançlığı bahane ettin, okumuş
kendi ayakları üzerinde yaşayan Gülten’le karşılıklı kalamamak için, benimde bir
şeyler başararak mutlu olmamam için kapıya gözcüler diktirdin her kapıyı
açtığımda senin gibi öküzleri karşımda buldum”
Pakize
-Artık yeni Trendleri takip ederek bundan sonra yaşayacağım, artık
senin de buna alışman gerekir.
-Ne Treni hayatım?
-Tren değil ök… Öyle değil Trend, gidişat, eğilim akım
diyorum. Artık moda kültür diyorum.
-Anlıyorum hayatım neden olmasın.
-Tamam diyorsun yani?
Pakize’nin elindeki on dörtlüye bakınca patladı patlayacak
gibiydi.
-Evet, hayatım değişiklik olur bizim içinde.
-O zaman maestro müzik.
-Evde konçerto müzik dinlemek için, şef mi tutun?
-Uyan Şükrü uyan işe geç kaldın uyan.
Yatakta sıçrayarak uyandı. Eşi Pakize’ye baktı elinde silah
yoktu. Rüya görmüştü.
-Hayatım geç kaldıysam ne önemi var, bugün 8 Mart dünya
kadınlar günü bugün baş başa kutlayalım, çıkalım gezelim karşılıklı yemek
yiyelim diyorum ne diyorsun?
Pakize ne desin yere düşerek bayıldı tabi ki.
Mehmet Aluç