ÇAĞDAŞ UYGARLIK NE YANA DÜŞER HACI

    Uygarlığın tarifini,  "düşünde, bilimde, sanatta, endüstride çok büyük gelişme göstermek,
yaşama biçiminde gerekli düzeye ulaşmak"   diye yapıyor sözlükler.
    Tarif biraz sıkıntılı.
    Bilimde, Endüstride gelişme göstermek anlaşılır kıstaslar. Somut sonuçlarını görüyorsunuz. Göreceli olarak da farklı düşünmek mümkün değil zaten. Yani bir endüstriyel ürün geliştirmişseniz, hayatınızı, ülkenizin ihtiyaçlarını kolaylaştırıyorsa bunu inkar edemezsiniz. Beğenmezsiniz ayrı, ama sonuçları ortadadır.
    Sanat kısmı biraz karışık. "Bir duygu, tasarı, güzellik vb.nin anlatımında kullanılan yöntemlerin tamamı veya bu anlatım sonucunda ortaya çıkan üstün yaratıcılık" diye bahsediyor TDK sanattan.  Buradan duygu nedir, tasarı nedir, güzellik nedir anlamlarına, oradan başka anlamlara ulaşmamız gerekecek. 
   Dikkat ediniz hepsi göreceli.
   Güzellik, kime göre neye göre, hangi ölçüye göre, çoğunluğun beğenmesine göre mi, niteliğe göre mi,  niceliğe göre mi.  Itrinin Nevakârı ile Mozartın senfonisi aynı kitleye hitap edebilir mi? Ağaç kakma işçiliği ya da sedefkârlık,  heykeltraşlık ya da  soyut resim sanatı ile ortak noktada buluşabilir mi? 
   Hangisini iyi yapan toplum ya da kişi daha uygardır? Yaygın yapılan bir sanat türünün çok bilinmesi  uygarlığı katlamalı olarak arttırıyor,  az bilinen geride mi kalıyor.
   Yaşama biçiminde gerekli düzeye ulaşmak şayet uygarlığın tarifinde bir kriter ise açılımı önemli.
   Zira bu da göreceli bir kavram.
   Gerekli olan düzey nedir,  kim karar verecek buna?  
Armudun iyisini yetiştiren mi gerekli düzeye ulaşmış sayılacak, yoksa armudun iyisini yiyen mi?  
Üretmek mi gerekli olan düzey, yoksa her şeyin en iyisini en güzelini, en değerlisini tüketmek mi?
 Asma budayan köylü kadının yaşama biçimi mi, en güzel asmalardan şarap kadehlerini tokuşturan kentlinin mi.  
Gerekli olan düzey mutluluk mu, her türlü ihtiyacına kolaylıkla ulaşabilme kudreti mi?
    Düşün alanında da keza benzer örnekler verebiliriz. Somut gerçekliklerle tarif edilemeyen.
    Düşüncede gelişme gösterip gerekli düzeye ulaşmak nasıl olabilir? Düşünce özgürlüğü mü, düşünce özgürlüğüne hoşgörü mü ? Ya da neyi düşününce gelişme göstermiş olunuyor? Evrensel değerler, insan hakları vb.  mi? 
    Çağdaş, uygar dünyaya baktığımızda bu değerlerin  sadece kendi insanları için önemli olduğunu görmüyor muyuz?  Daha iyi yaşam şartlarına  kavuşmak için uygar bilinen dünyaya ulaşmaya çalışan mültecilere yol üzerinde  "Çelme"  takan uygar dünya dediğimiz öyle mi?   Kıyılarına ulaşmaya çalışan mülteci botlarını mızraklarla delip  akdenizin serin sularına gömmeye çalışan da çağdaş  dünyanın figürü.  Bizans filimlerinden fırlamış gibi mültecilerin üzerine kızgın yağ dökenler de çağdaş. Bütün tuzakları aşıp  "hayatta kalma " oyununun son etabına ulaşabilenleri bekleyen sürpriz bonus ise, ceplerindeki paraların
alınıp, esir kamplarında yaşamaya mecbur edilmeleri olmuyor mu?
    Filistinde yaşadıkları evlerden kovulan, yerlerine yerleşen yahudilerin ise  " Sizi biz kovmadık ki, bu evlerinize girmemizin suçlusu biz değiliz, bizi suçlamayın"   dediği çağdaş uygar ülke  İsrail ve onu alkışlayan, pıtışlayan, sırtını sıvazlayan diğer başka çağdaş uygar ülkeler değil mi?
    Müslümanların ibadethanelerine bombalarla  kurşunlarla  postallarla girerek ibadetlerini engelleyen dünya, özlenen  çağdaşlık düzeyine ulaşmış dünya mı.?  BM gözetiminde Bosnada gözümüzün içine baka baka on binlerce Boşnağı katledenler ve onları seyredenler ile bot batıran çağdaşlar arasında fark var mı?
    Bizlere  "Çağdaş Uygarlık " hedefi verildiğinde mi acaba  bu dünya çağdaşdı da,  sonradan  bozuldu?
    Şimdilerde  öykündüğümüz dünya, " Karantina kurallarına uymayıp maske takmadığı için kendi başbakanına ceza kesebilen" ülke..
    Evet çağdaş ülke olabilir herhalde.
    İşine bisikletle  giderken, sahile uğrayıp kötü mültecilerin botunu mızraklayanları seyreden  Benelüx başbakanları erdemli, insan oğlu insan aslında değil mi?
    Kendi vatandaşına, inanç dünyandaki  tebaana layık gördüğünü, istediğini, Dünyanın en ücra köşesindeki  "insan"  için de istemediğin  sürece çağdaşlığının, uygarlığının bir anlamı var mı?
    Çağdaş, uygar bildiğimiz hangi ülke "insan" dendiğinde sadece kendi vatandaşını anlamıyor?
    Öyleyse gerçek anlamda  çağdaş ve uygar dünya nerede?
    Tarif edebilecek var mı?
    Çağdaş Uygarlık ne tarafa düşüyor?

erol başçı
( Çağdaş Uygarlık Ne Yana Düşer Hacı başlıklı yazı Gökdeniz tarafından 10.05.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.