Söylencesi baharın…

Sabrım, aşkım ve metanet yüklü yüreğim

Her sure aşktır

Her sükûn dilediğimde

Koştuğum Rabbim

Meyvesi özlemin

Sabrettiğim kadar direttiğim bu aşkı

Nazenin bir hece ile ört bas ettiğim

Ve illa ki başımı iki yana sallayıp reddettiğim

Yalnızlığın kisvesi…

 

Elbet gelmeyeceğin o bahar sabahı

İlla ki beklediğim rıhtımı

Mavi gözlü şehrin bensem Şimal yıldızı

Yoksa matemim midir beni böylesine kucaklayası?

Sormadan emanet ettiğim yüreğim

Safi hüzün kesemde

Sessizlikle terbiye edildiğim

Ömrün nazlı çiçeği

Ah, efkârı soluduğum

Ah, yalnızlığımla şiirler dokuduğum

Rengimse pembe

Uçuşayan saçlarında serin sabahın

Bir buse kondurduğum elbet sabahın şiarı.

 

Her nemlendiğinde gözlerim

İlla ki var silen biri

En çok müptelası olduğum bilinmezin

Ve işte körüklendi rüzgârın esintisi.

Ne gelen var ne giden

Matemi giyinen

Deniz mi yoksa köpüren?

Elbet içimdeki enginlerde kaybolan özlem…

 

Ah, yokuş yukarı çıktığım

İstanbul sokaklarında sarmaladığım

İç sesim ki

Ne nankördür kimi zaman beklemek

Beklediğine değmese bile

Belki de kabullendiğimdir  

Eziyet çekmek.

 

Oysaki özlemdi adı bu meziyetin

Kana bulanan şiirler

Kar mizaçlı beyitler

Kardığım gün ve gece

Kandığım aşk adeta bir hazine

Elbet kendimden kaçtığım

Elbet kendime yakalandığım

Hicranı bitimsiz bir hasret

Şehrin teninde uçuşan ateş böcekleri

Belki de aşkın seferisi

Her yola düştüğümde.

 

Geceden kalan bir şiirle

Yarıladığım ömrü başa sardığım

Şiirlerle doyan açlığım

Susuzluğumsa saklı virgülde

Ve işte çentik attığım her dize

Dizlerimden akan kanın kuruduğu

Şu sefil imgede bile saklıdır acımla nazım

Tükenmez de niyazım tükenmeyecek de

İnandığım kadar sabrımı katık yaptığım elbet

Pelesenk yüreğimin dilinde.

 

İşte ritmini kaybettiğim bu şarkının

Şüheda mazimde saklı bunca hatıranın uğruna

Hatırladığım olsa bile aklımın kovduğu

Yürekten ırak susuzluk çeşmesinde

Umudun aktığı o musluk

Sesi kısık olsa bile ruhun

Bazen tutulan nutkuna sığındığım.

 

Her hicret vakti

Aralıksız andıkça Rabbimi

Ne zormuş beklemek

Üstelik gelmeyeceğini bile bile

Yokuş aşağı yuvarlanan bir sözcüğü

Boca etmek sonsuzluğa

Mademki adı aşk ve hayal kırıklığı

En çok da seyrüseferi mevsimin

Bir bulut olup tükendiğimin arifesi.


( Gelmeyeceğini Bile Bile... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 12.05.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.