Dün akşam, havai fişekler patladı, medyada kutlamalar ile haber üstüne haberle flaşlar patlatıldı… Sanki cennet müjdesi, sanki Mescid-i Aksa Yahudilerden kurtuldu, sanki Koronayı yendik… Sanki Doğu Türkistan Çin zulmüne karşı zafer elde etti… Enflasyon sıfır, paramız değerlendi, çağ atladık sanki…Haberde başarı ise Beşiktaş Süper Ligde şampiyon olmuş! Başarı başarıdır, tebrik de etmek gerekir ama abartmamakta…


Neyi konuşalım, neyi yazalım… ki gönülleri kazalım. En doğrunun konu içindeki felsefesine inandıralım. Acaba, bize yabancı olacak ve bir gün sonra reytingini yitirecek başarı hikayesini mi? Roma arenalarında esirlerin birbiriyle yahut yabani canavarlarla dövüştürüldüğü, yenenin başarı kazandığı, yenilenin öldüğü bir vahşetin günümüze yansımasını mı alkışlayalım? Yahut yazdığımız bir filmin içinde tarihi vizyonuyla kazanılan zafere mi sevindirmeli? Eğer başarı devam etmiyorsa, kısa sürede değerini yitiriyorsa, amacı gerçeklerden saptırıyorsa, eğer zevki sefanın ve eğlence sektörünün ürünüyse, okuyana ne mesajımız olur ki? Yalnızca sende ye, iç, eğlen ve uyuşturulduğun bir başka uyuşturucunun esiri olarak yaşamına devam et mesajı gündeme oturur… Görmediğin ve duymadığın gerçekler seni sardığında, en şiddetli ölümle pençeleştiğinde, yanında kimse olmayacak denmeyecekse bu yanlış gidişe kim dur diyecek ki? Eğer içinde insanı insan yapan değerler olmayacaksa, nasıl ahlaki çöküntü son bulacak, nasıl isyan eden insana dur denilecek ki? İnsana iyi görünmek için, acının bam teline dokunmamak, ahlaki sanatçılık mı, dosdoğru siyaset mi, liderlik mi, güven veren dostluk mu, başarı mı?  Hayır…


İnsan farklı seslerin şaşırtan armonisi olan müziği sever. Yani kötü olmasaydı iyiyi kim tanırdı ki? İyilik var olacak ve kötülük son bulacak. Bu müziğin karmakarışık ses armonisi içinde en doğal süreçte yerini bulacak. Aykırı seslere düşman olmamak, iyi bir müzik parçasını dinlemek gibi olmalıdır. Eğer başarı varsa, o müziğin bütünü olmalı, herkes sevinmeli… O müzik ile herkesi kendinden geçirmeli, insanı bu yaşatmalı ve öylesine doğal olmalı! İnsan taraf bile olsa, bütünden vaz geçmemeli, yahut bütünle savaşmamalı. Taraf olması, diğer taraf olanlarla bir müzik bestesi içinde en güzel manayı ve eseri ortaya çıkarmalıdır.


Güzel bir amaca yönelmek ve başarı elde etmek çok güzel bir uğraştır. Elbette bu başarı herkes için kalıcı ve güzel bir eğitim alanı da olmalıdır.  Zenginler yahut fakirler tarafı olabilir mi? Irkından dolayı aşağılanabilir mi bir insan? Allah’ın evim dediği Mescid-i Aksa’ya ateşli silahlar, havai fişekler ve gaz bombalarıyla, orada namaz kılanlara zarar verilebilir mi… Bunu yapmanın Yahudi’ye tarafgir olan için başarı olduğu ve zafer kazanma ile sevinmesi ve kutlama yapması hoş karşılanabilir mi? Güç karşısında güçsüze zarar veren tarafgirlik,  olsa olsa zalimliktir. 


Allah’ın dosdoğru yolunu insanlara tebliğ edip, mutluluğu öğreten işte gerçek kalıcı başarıya ulaşmıştır. İnsan gibi insan olmuştur. Öldükten sonrasını ölmeden görmüştür. Ölmeden ölerek sorguya esas her şeyin yaptığı tövbe ve aldığı tedbirlerle yükünü azaltmıştır. Kalıcı başarı, insanlığa hizmet ve doğal mutluluğa bedava bilettir. Haydi başaracaksınız insan gibi insan olmayı ve bunu yaşamayı sağlayın.  


Saffet Kuramaz

( Tarafgirlik Ve Başarı başlıklı yazı safdeha tarafından 17.05.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu