Düşlerim, hafız, düşlerim…

Bir mimoza tedirginliğinde seviyorum hayatı

Yaşamak nasıl ki bir güfte

Güvercin kanatlarında yalnızlığın

Sabırlar taşıyorum

Taşan yüreğimde saklı hüznün minvali

Aş eren göğün sefil tanısında sayıklıyorum kendimi

Arsız bir çocuk gibiyim, hafız

Sevgi arsızı:

Dese de insanlar bana akılsız…

 

Ruhumda saklı granit ve kanaviçe ve muğlak gölgeler

Esefle basarken kuyruğuna gecenin

Hicvinde şiirin

Melodiler ekiyorum zemine

Biçtiğimse sessizlik ve hüzün

Muhtevası olmayan ömrün küpeştesinde

Şiirler avlıyorum gecenin rahminde asılı neyse

Kırkladığım dünüm ve bitimsiz ümidim

Kimi zaman dertli kimi zaman pür-neşe.

 

Rengimse mavi bazen pembeden bir hazan misali

Öykündüğüm gaipten gelen sevinç

Büklüm büklüm yüreğim ve saçlarım

Karlar yağıyor ufaktan perçemime

Hala mahzun hala umut yüklü

Hala tevazu saklı içimdeki iklimde.

 

İndindeyim gecenin, hafız

En çok da düşlerin ininde sabahladığım gün ve gece

Sabahı zor ediyorum

Aksini hüznümün umutla biçiyorum

Ağız değiştiren hangi münafıksa

Allah rızası için yaşıyor ve seviyorum.

 

Düşkünüm sevgiye

Düşmekse aşka ne kelime

Hiç düşünmediğim kadar özgürüm elimde

Kalem yürekte turkuaz bir güneş

Gecenin cepleri delik, hafız

Hüznün da açarken mimozaları

Ada yollarını özledim

Aşkın yollarını gözledim

Makber öncesi yığdım heceleri

Varlığımda saklı o öznel tını

Rücu ettiğim her kelime

Maviden mintanım

Sarıya yakın saçlarım

Esefle boca ettiğim öfkem nasıl da söner saman alevi gibi

Hem bunca sevmeseydim

Didikler miydim hayatı ince ince…

 

Muradımsa huzur

Müstakbel ruhun yorganı inceden bir tül

Düştüğüm değil içinde devindiğim kül

Kul olmakla iştigal bir hece ise içimde saklı aşk

Rimeli akan göğün sözcükleri mi uçuşan tek tek

Elbet arşa da ermeyecek başım

Lakin huzurdu duyumsadığım

Her sevdikçe ve el verdikçe

Matemin seyri nasıl da değişir

Eremediğim hidayet öncesi

Dalkavuğuyum acıların

İndinde hüznün

Rengim bazen solan bazen s/üzgün.

 

Örgün bir düşse muhatabım

Ölüm öncesi yaşadığım ıstırabın

Bir kancasında asılı düşlerim

Göz bebeklerimde binlerce börtü böcek

Kâinatın bestesidir yaşadıklarım

Ömür yettikçe seveceğim, hafız

İçimdeki sayaç

Yürekteki sarkaç

Hangi mevsimde saklıdır o bitimsiz zemheri?

 

Üşümek ne ki öykündüğüm bunca zaman

Öldürdüğüm nefsim

Ölümsüzlüğü mizacın

Elbet saklı ta içimde Rabbime kavuşma arzusu

 

İnancın baki aşkın safi rüzgarı.

Yoksa nasıl dayanırdım bunca zaman

Meziyetsiz bir ömrün raconu

Elbet sevgiye sadık hüznün izdivacı

Koptuğum ne ki

Koparıldığım dalımdan

Koyamadığım yerine…


( Ömür Yettikçe Seveceğim Hafız başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 30.05.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.