Bir yenilgiye denk düşeceğimi
düşünmedim önceden ve düşünmeden biçtim kumaşımı ve provasız yaşadım ve sevdim
insanları üstelik ikna gücüm var sandım derken bir düşe düştüm adı aşk olan bir
aşka düştüm adı ben olan çünkü bensizliğin özlemine alışmıştım sadece
kucaklamak içimdeki çocuğu yetmedi tüm dünyayı ve yanıldım ben, sevgili dilek
ağacım ve bilemedim yetemeyeceğimi yetinsem bile…
Hüznüme riayet etmezsin, bilirim,
sevgili mavili.
Hangi düşün körfezidir süzüldüğün?
Hangi aşkın kıblesinde saklıdır,
söyle:
Bana ettiğin sitem.
Bir bıçak gibi keskindir sözcüklerin
Bense yenik düşsem de öfkeme
Çok sevdiğimdendir seni.
Sensizliği giyindiğim ömrün ilk
yarısı
Yaşımla eşit yasımın her tümcesi
Yazdıklarımdan da sorma beni
Sormazsın bilirim
Sormasan da densizce söylerim.
Hangi ırkta saklıdır aşk?
Yaşadığıma delalet yazmakla mükellef
ne çok naz.
Azla yetinsem de ömrün hicvinde yenik
düşmüşlüğüm
Hayatın nezdinde
Ah, sürüklendiğim o yol
Dibi delik bir çantanın iç gözü
Gözümü diksem de yolun sonuna
Hala kat edemediğim daha yarısı bile
değil
Yarıladığım ömür ne ki beni
bekleyenin yanında?
Muhatabı olduğum hiçbir renk
Her duygumda dönüştüğüm rengârenk
Bir kelebek
Uzun ömürlü sanmıştım aşkı
Taş kalmadı iste taşın üstünde
Yaslarsa mintanım
Yaslandığım en ulu çınarsan
Yakardığım sadece Rabbime
Yarenlik eden kalemin içinde kalan
ukdesine.
Ah, sarıldığım
Ah, sarmalında göğün ufacık bir
yıldıza denk düşen kehanet
Oysaki samanyolunun kendisiyim
Büyükayı’dan çıkıp da yola
Dünya gözüyle yaşayacağım hangi mutluluktur
Ön görülen rivayet?
Hüzün bakracım, mavilim
Yeşillerin gün doğumunda en sevdiğim
Lacivert göğün tekerinde asılı
kaldığım
Ah, o sefalet
İmha etmekse kötüyü iblisi
İhya etmekse yüreğinde saklı o
kıbleyi
Kıt kanaat sevenlere inat
Aşkla yaşaran gözlerim
Hüzünle yeşeren inancım
Sevginin muteber tınısında saklı hali
hazırda hazan
Anmaksa dünü ne gam.
Renklere düşkünlüğüm
Saklı tutmaksa masumiyeti
Yalnızlığımın ihbarıdır her şiir
Şerh düştüğüm ömrün kuytuları
Asılı kaldığım o dilek ağacı
Hüzünse resital yaptığında her gece
vakti
Günü boğazladığım ritmik bir sevinç
Karanlıkta dahi görebildiğim tek
gerçek.
Rayici mi ömrün?
Ricası mı kaderin?
Rücu ettiğim günün sözcükleri
Dikiş tutmaz yüreğin kopuk telleri
Hala ayırdına varamadım insanların
Hala ihya etmekse ömrü
İtirazımdır dünüme
İhmalidir sevdiklerimin
İtibar görmekse tek tesellim
Sevdiğim kadar yettiğim kendime
Saygıda kusur etmeden yürümeyi
bildiğim
Uçmaksa başka bahara.