Sözüm söz, bayım
Sevecen iklimlere çıkartırım ben
şapkamı
Hele ki çıktıysa içinden rüyamda
Saklı geniş bir açı gibi
Pervazına konduğum ömrün hulasası
Beylik cümlelerden nasıl da uzağım.
Gökteki seferberliktir beni çağıran
Meftunu ayın, yıldızın
Bazen çentik attığım dolunayın mahrem
ışığı
Gözlerimde kopan fırtına öncesi
Sevdiklerimi sakınıp da gözümden
Koyu ve cilveli bir rengin ağıtlar
yaktığı
Gök kuşağına konan sevdalı bir
semazen gibi, bayım:
Bayat ekmek tadında mısralarım:
Sevgi hem nimettir hem kutsal
Rabbime sığındığım kadar
Kutsi bir aşka yelken açan hüzün
bohçamdan
Damlayan renkler gibi şakıdığım her
gece.
Sürüklendiğim fırtına öncesi
Fıtratımda saklı bahar ve güz
Güzide yüreğimden s/üzülen heceler
misali
Kapıp da koyuverdiğim bir masal
Dünü kayıp günü soluk yarını ayrık bir
düş gibi
Düşlemsel bir boyutta
Gerçekleri men ettiğim bir sihirli
değnek
Elbet konduğum her yürek her hece.
Varlıktır düşkün sevgiye
Ruhtur bazen küsen kendine
Yüreğin endamını da sor şiirlerimden,
bayım.
Kanıp da verilen her söze
Sevgidir hayatın fıtratında saklı bir
yankı ki
Sağır Sultanın kepçe kulaklarına küpe
Varsın son bulmasın içine düştüğüm
yanılgı.
Alıngandır ruhum
Kürediğim her gece adeta başka bir
mevsim
Gizinde sözcüklerin
Kaybolmanın da neşri elbet bir açıp
bir solduğum
Şu cennet bahçesinde saklı
Tadına doyumsuz bir leziz adeta
Umudun sarkacı…
Kırılgan kazayağında gönlün
Ruhumda saklı bir dehliz gibi her
düştüğümde yola
Düşmekse yeniden bir düşe
Ayracı günün geceye ısmarladığım bir
şiirin
Yazmaya doymadığım hikâyesi, bayım.
Soyutlandığım bin bir izlek ne ki
hem?
Sevecen bir gülümseye razıyım ezelden
Ser verip sırlarımı da önüne sunduğum
her gizin
Delişmen fıtratıdır şiirlerim
Dalgalı denizinde var olmanın bir
adım sonrası, bayım…
O halde, fazla söze ne hacet?
Kaderin güncesinde saklı seyri ömrün
Şiarı illa ki dua ve umut iken
insanın
Yazmaya dair bir masal mı derlenen?
O vakit dualarda buluşmanın vakti
Ne de olsa olacaklar adına Allah
kerim.