1
Dağınıklığımı mazur gör hatta saçıma
yağan karın da uzağında dur ne de olsa buzdandır kalbin ve sen üşüdükçe benim
ölen.
Muhatap olduğum yalnızlığın revaçta
olduğu
Düş salkımlarıdır içimde saklı olan:
Rengim mi?
Ya, matemim?
Hüznümü hor gören sen
Hatırına aşkın mısralarla şehri
donatan
Bir iklimim ben bir o kadar kifayetsiz
Zincirlerimden boşaldığım doğrudur
hem
Yoksa nasıl nemalanırdım ben hayattan
ve inancımla
Saf tuttuğum şu hüzün bulvarı
Andıkça dünümü
Uğurladığım yıllarım uğruna
Meziyetlerim değil miydi hem eziyet
tadında?
İnkâr edemem de hatalarımı:
Ah, insan durduk yere neden sever ki?
Bencileyin bir var oluş
Semada saklı geleceğim
Aşk körü insanlardan köşe bucak
kaçtığım ne ki?
Ah, kaçamadığım kendim bir de içimde
saklı iklim…
Ekşitme yüzünü
Acıma da asla.
Açımla kolaçan ederken evreni
Gördüm ki şiirmiş acı ölçeri yüreğin
Hala pervazındayım da masumiyetin.
Ellerim temiz ve yüreğim
Alnımdaki akın da muhalif olduğu şu
kindar yürekleri
Azığa aldım bir kere madem.
Matemimle örülü saçlarım
Dudaklarımda kelebekler istifli
Bir gün bir şiir
Bir ömür ve sonsuzluk
Aşkın hükmettiği
Tevazu yüklü yüreğimde saklıdır
onlarca mevsim
Bir güne eşlik eden bir ömür bir asır
Esiri olduğum sadece umut ve sevgi
Asılı kaldığım göğün kırık tekeri
Elbet sevginin dokunulmazlığında
Alt ettim ben iblisi.
Şahikası yüreğin
Bazen solan yüzüm
Kalender meşrep olduğum ne ki?
Kalesi fethedilmedi hem bunca
sözcüğün ve yüreğimin
Tutkuyla sevdiği ve yazdığı çok şey
Söylemediğim daha da nicesi
Iskartaya çıkan hayallerin hamt
ettiği her gün
Yalnızlıksa çok izafi
Yandığıma binaen
Anılmayı talep etmiyorum kimseden.
Zaman dolana kadar gider gelirim
artık
İçimdeki eksen ve evren
Yâd ettiğim mazimden kopan bir sitem
Siması yabancı değil hem hüznün
Bolca içime akıttığım yaşın ikbali
Yoksa nasıl saklı tutardım içimdeki
enginliği?