Düş iklimlerinde saklı saçaklı bir kilimdir dünde kalmışlığım ve kaykılmışlığım anda saklı bir mevzuattır yarının gazetesinde teşhir edeceğim bir gizemdir sözcüklerin efkârla imtihanı.

 

 

 

Düş sekmeleri var kalbimde.

Düşünmeden düşen her biri

Titri ise yok günün ve ritmi de yok söylemediklerimin

Kara gecede bir karartı olsam bile

Rabbim her daim benimle.

Şimdi mimozalardan bir halı dokuyorum içine ektiğimse

Dünün kirlisi ne kaldıysa ardına…

 

Bakmadan geçen zamanın

Misilleme yaptığı bir zaman dilimi

Belki bir dakika asra denk düşen

Bazen bir tebessüm yalnızlığımın kırıntılarını sildiğim

Bazense sökün eden bir hayal

Düş perisi hüviyetimle

İlhamlar adayan evrenin suskusu

Günü de b/öldüm ya şiirlere.

 

Kanamalıdır kalemim

Kallavisi sözcüklerin

Yürekten akan kan gibi kar gibi

Kardığım hecelerden ördüğüm

Şiirlerden fazlası saklıdır içimde

Endamlıdır hem benim acılarım

Ah, içimi açamadığım kadar da acıtır sessizlik

Dilemması içimdeki saatin

Hüsrana bandığım saat kulesi

Belki de bir tren garında unutulmuşluğum

Bir valizden fazlası değil hani içine tıkılmışlığım.

 

Göz göre göre yok sayıldığım

Gözümden düşene değil

Ağızdan dökülene fermanım

Yazmaksa haddim değildi öncesinde

Yaşamaksa bir ikram kimince

Eziyet bildiğim her gün her gece

Ve son saniyesi kaybolmuşluğun

Hani olur da yeni günde rastlarım yeniden kendime.

 

Elimde mezura aldığımsa boyumun ölçüsü

Bir elimde makas kırptığım sözcüklerin kuyruğunu

Şehla hüzünde kaybolan ben

Dünde saklı gizem

Andan yarına kaydığım

Bazense düne takılıp iki arada kaldığım

Üçüncü yakam yok benim

Hatta tek bir yakam dahi yok bir araya gelecek madem

Yakamozların tarihçesidir geceleri ıslıkladığım

Bir hüzünse meşrebi gecenin

Bir de boyumdan büyükse sevginin meşrebi

Kalmışlığım kuyruğun sonunda

Boşa düşmüşlüğüm ve çekingen mizacım

Şiir yazdığım ne ki insanların gözünde?

 

Sözüme sadık olsam ne ki kaykılmış bir düş ürünü

Ölümüne sevdiğim

Aşkla yazdığım her hecede saklı bir kuş gibi kanat çırptığım

Hecelerin dilemması özneme özlem duyduğum

Meğerse nasıl da ayrı düşmüşüm kendimden ömür boyu.

 

Bir halka ise boynuma geçen

Takılası ne çok kulp itham edildiğim bin bir hengâme

Şimdilerde yoksunum kendimden

Dünse mizacı mutluluğun

Ben yarınlarda arıyorum kendimi

Yeni bir ben olmaksa tek dileğim ölümden önce

Tüten dumanı içimdeki yangının

Yar bildiğim bir seyyah yürek ki savrulduğum

Mizacı aşkın işte

Tek kişilik yüreğimde solmuşluğum aşkın nezdinde…


( Hani Olur Da Yeniden Rastlarım Kendime... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 11.08.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.