Hangi düş’ ün kıtasında saklısın,
sevgili?
Zemherilerde sayıklayan güneş gibi
Sevgi ikliminde seyyah yüreğimle
Her yolum kesiştiğinde hüzünle
Meali mi yoksa yalnızlığın…
Sözüm geçmez ki insanlara
Kaderime razıyım kederimi dahi
Sırtlandığım bir küfedir sözcüklerim
Dilimden düşmezken hüzün ve sevgi
Irkı olmayan bir düştür ateşe âşık
olmak
Gönlün kılavuzu bülbül
Sökün eden güllerle atan kalbim
güldür güldür.
Mizacımda saklıdır şiirler
Yol yorgunu düşlerimi katık yaptığım
Belki de o atıl düşte saklı ilham
perim
Sırtımı sıvazlayan rüzgârın içli
hıçkırığı
Hani yer gök delindiğinde
Hani yolum hazanla kesiştiğinde
Çok da yakındır hazanın ayak sesi.
Günü devirdik, sevgili
Pimini de çektik mi hayallerin
İçimde kıyasıya bir rekabet
Varsa yoksa dünüm ve günüm
Hala savrulduğum hala savunduğum
güdümlü yüreğim
Kolaçan ettiğimse önüm arkam
Sağımda solumda kimse nutuk atan
Üstüme alınmadığım
Yine de ara ara ağlarım
Aralıksız yağan nimete sarılır da
sevdiklerimi anarım.
Kâh dünde kalan
Kâh günümden dahi göçüp giden
Zincirlerim vardır b/ağlandığım
Zanlar vardır uçuşan
Asla sahiplenmediğim lakin azıcık
uzansam hüzne
Boy verir filizler
Acıyla beslenen şu yürek
Toprağıma da elbet alışacağım
Top yekûn firar edeceğim son ana
kadar
Kalsam da etten kemikten bir parça
Asla alaya almasınlar içimde saklı
tuttuğum ne varsa.
Güneşin neşri
Evrenin sessizliği
Oysaki kıyametler kopar içimde
Delip geçen gözlerimi
Bazen yalnızlığın isi
Ses etmeden sevdiğimden belli değil
mi yoksa?
Bir belirteç ise şiirim
Tutuklu kaldığım sevginin ümmeti
Yaşamaksa layığıyla
Sevmekten geçmez mi yolu insanın,
hadi durma söyle.
Duraksadığından da öte
Durakları geçtiğim hayat denen
seyrüseferi
Yaşanır ve sevilir kılan
Elbet şakıyan bülbülün hicvinde
Dönendiğim ise sevginin yörüngesinde
Bir umut bir de aşk
Kurumuş yaşlarıma tutsak
Her sözcüktür sona erdiren kuraklığı
İçimdeki t/aşkın nehre söz
geçiremediğimden belli
Sevip sevilmenin ise meali
Bakma sen şiir diye yazıp geçtiğime
Asıl sor beni yazmadıklarımdan…
Sor beni Rabbimden
Asla da bakma ahvalime:
Tutuştuğum kadar tutuşsaydı etekleri
Günü güzel kılan da bu değil mi?
Sevgiyi pay etmek payidar kılmak
Sancılanmış göğün gümbürtüsü ile
Yağan rahmeti kucaklamak layığıyla
Yoksa değeri kalır mıydı güneşin?
Ah, peçesinde saklı ne ise gecenin
Bak, geldim işte aydınlığımla
Rabbim iken bahşeden en güzeli…