Akıyor mu Gacerli'nin çeşmesi
Zor oluyor gurbet ele düşmesi
Koç yiğidi garip hale düşürür
Hasretin yürekte yara deşmesi.

Özlem dolup aştık uzak yolları
Artık çiçek açsın badem dalları
Rabbim sabır ile teskin eylesin
Hasret ateşiyle yanan kulları.

Dörtyol'a gelince gönül şenlenir
Sıla havasıyla ruhlar dinlenir
Paslanmış kederler söküp atılır
Bir uzun havayla neşe dillenir.

Adaçal görünür yüce dağ gibi
Yıldıztepe sanki irem bağ gibi
Uzaktan mezarlık sanki ses verir
Mermerli mezarlar birer sağ gibi.

Hükümet meydanı önüne gelir
Saatli kulesi selamın alır
Anılar canlanır bir an gözünde
Sanırsın her yana haberin salır.

Varırsın evine mahallen ıssız
Hasretin yılgını sokağın sessiz
İki damla yaş süzülür yanağa
Sitemi doldurur yüreğe eşsiz.

Ticaretin kalbi şu uzun çarşı
Türküleri olur gönüller marşı
Emirdağlarına çıkıp bakarken
Bağrını açarsın rüzgara karşı.

Yücesinde Emirbaba mezarı
Kalabalık olur salı pazarı
Kaderi gibidir garip sılamın
Gurbete gidiyor okur yazarı.

Yurt içinde ayrı yurt dışı ayrı
Gurbet eli bize yurt oldu gayrı
Çaresiz boyunu eğdik kadere
Hasretlere yoldaş hayatın seyri.

Ne gurbet tükenir ne acı biter
Garibin bacası hüzünlü tüter
Kadir'in feryadı yürek yakıyor 
Hasretin yarası ölümden beter.

A.Kadir YALDIZKAYA






( Sıla Hasreti başlıklı yazı kadirbaba tarafından 1.09.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.