Yıllar önce Gönüllüler Ordusu adında bir makale yazmıştım. Makalede Batı Avrupadaki gönüllü olarak yapılan işleri, gönüllü olarak çalışanları ve gönüllüler ordusunun oranını/sayısını irdelemiştim. Mevzu bahis makaleyi bulup okuma imkanıp yok ama hatırladıklarım; Batı Avrupada gönüllü olarak çalışmanın yani toplum adına parasız bir şeyler yapmanın çok yaygın olduğudur. Toplumun en az üçte biri gibi devasa bir oran: günlük, haftalık veya aylık toplum yararına bir şeyler yapmaktaydı.
Kimi dini
inancından, kimi boş vakti iyi değerlendirmekten, kimi de olumlu veya olumsuz
hayati tecrübelerini başkalarıyla paylaşabilmek için karınca kaderince bir
şeyler yapmaktaydı. Batı Avrupada
yaşayan müslüman toplumlarda ise gönüllü olarak çalışmanın çok az olduğunuda maalesef paylaşmak zorunda kalmıştım. Çoğu
bilgiyi, gönüllü olarak yapılan faaliyetlerin incelendiği akademik makale veya
kitaplardan edinip gönüllü olarak bir gazete için yazmıştım.
Aradan yıllar
geçti, toplumda değerler hızla değişmektedir. “Batı Avrupada gönüllülük de değişti mi?” diye
merak ettim. Eskisi gibi kütüphaneye gidip kitap veya dergi karıştırmaya gerek
yok artık, internet saysesinde çoğu bilgiye anında ulaşmak mümkündür.
Hollanda’daki gönüllük hakkında bilgiler
halen iç açıdır, gönüllü olarak yapılan iş veya faaliyetlerin oranı yüzde 40
ila 45 arasıdır. Gönüllüğün halen bu denli yüksek olmasındaki sebeplerden bazıları
ise son yıllarda: devletin, şirketlerin ve üniversitelerin gönüllülüğü
desteklemesi veya teşvik etmeleridir.
Gönüllüleri günlük
hayatta rahatlıkla görebilirsiniz; eline
büyük bir poşet alıp yerlerdeki çöpleri toplayanları, paylaşma dolabını
düzenleyip temizleyenleri, çöp konteyniri etrafındaki pislikleri toplayıp
konteynirin içine atanları veya daha başka başka toplumun yararına bir şeyler
yapanlarla karşılaşabilirsiniz. Hastane, okul, yaşlılar evi, spor tesisleri
veya daha başka ortamlarda insanlara gönüllü olarak yardım edenler
azımsanmayacak kadar çoktur.
Peki gönüllülük
Türkiye’de hangi aşamadadır?
Bu sorunun
cevabını ararken Burak
Kesgin’in: ‘Türkiye’de Gönüllülük
Çalışmaları Üzerine bir Değerlendirme’ adlı araştırmasına rastladım. Araştırmanın özetinden kısa bir alıntı:
Türkiye’de
Gönüllülük Çalışmaları Üzerine Bir Değerlendirme
Burak
KESGİN1
Özet
Yapılan
araştırmalar Türkiye’nin gönüllülük ve gönüllü kurumlara katılım konusunda
dünyada en geri sıralarda yer aldığını ortaya koymaktadır.
Daha önceki
makalemde de savunmuştum, tekrar ediyorum: toplumdaki refahın yüksek olmasında
gönüllüler ordusunun katkısı
küçümsenemiyecek kadar büyüktür. Refahın yükselmesi elbette en başta
devletin görevidir ama toplumdaki refah,
huzur ve barıştan her bir vatandaş sorumludur. Her bir vatandaş az veya çok
toplumun madden ve manen ilerleyebilmesi için katkıda bulunabilir.
Milyonlarca
kişinin gönüllü olarak bir şeyler yaptığı bir toplumla, gönüllüğü küçümseyen,
gönüllüleri hor ve hakir gören toplumlar arasındaki fark günümüzde apaçık
ortadadır.
Abdullah
konuksever