Mahzun gülüşler Çökertme oynayan
geceye nispet yapan ve ardı arkası kesilmeyen binlerce eylem…
Tutulan nutku varlığın
Gökte saklı aşk, huzur ve hidayet
Kanaviçeler serili yorgun bulutlara
Zemherilerde yaşamayı bilen bir
gelincik adeta
İçinin ısısı sıfırın altında
Hep mi ölümsüzlüğü çağrıştırır doğa?
Hep mi zafer kazanır aşka
Nazireler sunan umut ve inancına
sadık
O uyanma dürtüsü…
Eşkâli belirsiz olsa ne ki iklimin?
İkilem yüklü değil artık aşkın da
yalnızlığın belleği
Varsa yoksa yarın
Dünde saklı hangi kayıt mı?
Sere serpe büyüyen
Şafağın ve yaşamın ç/ağrısı…
Huda ve doğa ve iman
Aşkın çatısı asla akmayan
Yüreğin yaşına tek tanık melekler
Koruyucu iklimi hayatın
Solmadan geçen bir gün gibi
Beklemenin bir ertesi
Umut ve sökün eden nice hayal gibi.
Varlık katsayısı aşkın
Sarmalında bir gizem saklı evrenin
G/izini takip eden o eda:
Göğe kement atan bir vefa
Varsın cefa yüklü olsun kimi zaman
insan
Değmez mi çekmeye bunca acıyı
Sonunda saklı ise keramet…
Hükmü o ki Rabbin
Taşan bir asalet yürekten yüreğe akan
İman gücüne vakıf saklı her an her
zerre
Dokunmak adeta sonsuzluğa
Sırrına mazhar nice fısıltı
Hazzına ermek varsa yolun sonunda
hidayet.
Kıpraşan nice duygu ritmi varlığın
Kırıntısından dahi nasiplenir insan
Sevgi ise kütüğü ve soy ağacı
Genetik bir akım
Sinerjisi yüreğin
Siması ne hoştur enginliğin.
Bilinmeze dönük yüzü
Bilindik ne varsa kayıtsız kalamaz
iman yüklü
Her beşer her canlı
Dolunayın çağrısı
Bazen yitmişçesine yaşam
Ansızın vuku bulan bir doğum gibi
Doğusu yüreğin
Batısı aşkın ve kürek kemiğinde saklı
nice şiir
Bitmek bilmeyen coşkunun ve sevginin
Sihirli gücü
Endamını nasıl yok sayar insan
İlahi Gücün tininde
Rabbinin izinde
Olmazın olmazı bir dilek mi ya da dua
Aralıksız içtimada yürek
Mümkün mü vazgeçmek mümkün mü?
Müridi olmak İslamiyet’in
Şükrünü asla eksik etmez yaratılan
Her insan her çiçek her hayvan
En ulu rakım
En ulvi duyum
Nasıl da vakıftır sonsuzluğun
ritmine…