Ölümümü imgeleyebilirim

Bir betimleme ansızın infilak eden

Körebe oynadığım günlerin özlemi içindeyim

 

Karartı ise yaşam

Her veda nasıl ki erken

Körelmiş iken insan

Ruhumu dezenfekte edendir şiir

 

Ne martaval ne üstünkörü

Hicabın eşiğinde yaşarken

Hicretidir yüreğin

Kabir azabını deşen iniltiye değil

Kalp gözünde saklı müzmin sevgi

Dirilen ruhun temaşasıdır şiir

Kayda alınan ömrün hikmeti

 

Rengi nedir ölümün,

Bozkırında ömrün

Yiten midir?

Gidenin arkasında gök mavisi bir dehliz sunar sana Tanrı,

Hibe ettiğinden fazlasını heba ederken kader

Ve ölümcül bir diyezdir,

Gamlı notaların efkârına bandığım sol anahtarı

Bense sağdıcı olduğum şiirin

Güvenilir bir sığınak olduğunu sanmıştım ve bilemedim…

 

Kalem yazmadığında

Ölümle el sıkışacağımı fısıldamadı kulağıma

Hiçbir şair:

Beti benzi atmış nefsin arkasından

Kovalarca yaş döküp de arındım

Şiirin temenni ettiği ilhamın

Gölgesinde büyüyen bir yemindim ben, muallim

Ve öğrenci olmanın bir hezimet olduğunu

Söylemedi de bana hiç kimse

Meziyet bildiğimse

Şiir yazdığımda

Uçtuğum semanın kanadına konan bir kelebek gibi

Kelebek ömürlü şiirler yazmayı bir şey sandım…

 

Sandukamda saklıydı ne de olsa dünüm

Güleç bir şiir bildiğim ömrü

Gergin bir ipte yürümeyi öğreten ölümü

Küçümsediğim kadar hüznü

Devasa bir izlekte

Derdi tasayı yüklendiğim kadar

Yürümeyi öğretendi Rabbim, kader

İzin verdiği mühletçe

Kederimle cilveleşti kalem

 

Kanadım da kandım da

Kardığım her şiir

Kaybolmayı meziyet bildiğim günbegün

Bulup buluşturduğumdu sağımdan solumdan

D/okunması ile ilintili

Bir his bir duygunun da muadili

Depreşen hüzün

Darlaşan koridor

Delişmen rüzgâr

Delici b/akışlarında ilhamın

Kadirşinas bildiğim kadar da kalemi

Devirdim de putları

 

Dağıstan’da saklı şafak gibi

Mahşeri yalnızlığıma konan kodaman kuşlardan

Çaldığım kanadı

Çırptım ve çırpındım

Ve çıldırdım kalem beni terk ettiğinde

Ölümün resmiydi boş sayfa ve melankoli

Ölümcül bir taarruz iken yazmanın meali

Yaşamaktan öte

Ölümsüz kılındığım değil miydi sahici mezarım?

 

Yâdımda kalan her özlem

Öznemle sevişen

Adımdan ötesi

Mahlas bildiğimse sevginin yongası

Ve tehir ettiğim kendimle ilintili

Kendimden uzaklaşmanın hikmeti

Kendim olarak kaldığım kadar

Kimsesizlikle iştigal ettiğim her yemini

Bozduğum gibi

Bozuntuya vermeden yolun teamülü

Öykündüğüm mazimde saklı nice gizi

Teşhir etmekten öte

Tensiye ettiğim içimde saklı o yetimi

Bağrına basan bir arayış..

 

Gel gör ki günbegün ağrıma giden serkeş bir fısıltı

Olmakla ölmek arasında gidip geldiğim

Döngünün de rehaveti

Var olmanın izdüşümü

İlla ki mi şiirde saklıydı?

Yokluğunsa asaleti

Koyamadığım o nokta

Ne varlığıma ne kalemime

Sadık kalmakla da eşdeğerdi

Tanrıya bağlılığım

Tanrısal bir d/okunuş bildiğim

Yazmanın mahareti ile boy ölçüştüğüm

Azgın dalgalardan arda kalan

Sadece ve sadece üç noktalı bir hüzün…


( Ne Varlığıma Ne Kalemime Koyamadığım O Nokta... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 15.08.2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.