Sözüm Sana Evlat


evlat
sen sen ol
yarını garanti sanma
bugün muhtaç değilsin belki 
bir dilim ekmeğe
ancak yarın da muhtaç olmam sanma
uzun bir yoldur 
bugün ile yarının arası
bilinmez
kime ne getirecek güneşin alası

zaman 
sana sormadan geçer ve gider evlat
olmaz dediklerin olur 
mümkün değil zannettiklerin
imkana dönüşür
sabaha ermeden 
bir bir gerçekleşir düşlerin

Allah seni daima korur kollar 
sanır mısın ki dünyaya gelen rızıksız kalır
yok yok 
öyle değil
herkes kendi nasibini kendisi alır
sen ferah tut yüreğini evlat

rızkın ağrı dağının altında bile olsa  
sofrana gelir bir saat sonra
yeter ki
göster elinden gelen tüm hünerini
kendi emeğinle çalış kazan
öyle kimseden dileme aman

gerek yok lüzumsuz yalvarıp yakarmalara 
kendi yağınla kavrulmayı öğren evlat
ham pişer mi hiç ateş olmadan 
pişen kıvamına gelir mi hiç yanmadan
anlaşılmaz kozanın içindeki tırtılın güzelliği
ne zaman ki rengarenk kanatlara bürünür kelebek 
işte  zaman
bilinir tırtılın kıymeti

eğilir başak
teslim durur orağa
razıdır senin sofranda en güzel aş olmaya
pamuğun dikenlidir kozası aslında
gel gör ki yumuşacık kalır tezgahta
dokuduktan sonra
yastık olur başının altında evlat

emek verirsen meyvesini toplarsın 
kendi haline bırakırsan ayıbını saklarsın
durduğu yerde değer görmez 
hiçbir varlık
yontup şekil verirsen 
mücevhere dönüşür kara taş bile evlat

yok
dersen ki ne taş atarım 
ne kolumu yorarım
ne kimselere bilmediğim bir malumat sorarım
işte o vakit
mutlaka
kaybeden sen olursun evlat
kim bilir nerede nasıl bulursun 
kaybettiklerini

keten gömlek olmaz dokutmayınca 
çocuk alim olmaz okutmayınca
iğneyle işle etamini
sonra geç karşısına izle desenini
ham diye kesip atma incirin dalını  
budayıp sularsan göreceksin meyvesinin balını 
katlanırsan zor gününde buğdayın çilesine
sonrasında hasada girersin oynaya güle 

sakın ola eseflenme 
sakın ola üzüntüye kapılma evlat
gün gelir de zorda kalırım diye düşünme 
vardır her derdin bir çaresi
çıkmaz zannettiğin yolların bir talisi

hiç lüzum yok kedere gark olmaya
nasibin
hiç ummadığın bir zamanda yetişir imdadına
ne kadar ihtiyacın varsa
o kadarı bitiverir kapına evlat

kimse kimsenin rızkına mani duramaz
herkesin hakkı saklıdır
aksi mümkün olamaz
yarınım ne olur diye dert etme 
milimi milimine hesaplamıştır evlat 
senin payını Yaradan
ne bir eksik 
ne bir fazla 

bugün başına bir musibet geldiyse
umutsuzluğa kapılıp asla pes etme
unutma
derdi veren Allah
çaresini de verir evlat
gelirse çoğu zaman üst üste gelir 

yarınını garantiye alırsın 
her şey hesaptaki gibi olacak sanırsın
bugün yolundaysa işlerin
rahata erer gece düşlerin 
değil iki gün sonrası 
on yıl sonrasının bile planını yaparsın 
henüz gelmemiş anların hayalini kurarsın

dünyası başına yıkılanın halinden anlamazsın 
kendi başın hep sağ selamet kalacak sanırsın
muhtaçlığın olmaz kimselere
bundan sebeptir
herkes koşarak gelir iyi gününe evlat

kar yağdığında fazla fazla odunun bulunur
temmuz ayında gölge eden ağacın çok olur 
aksilikler hep yanı başından geçer gider 
şunu bil ki
herkes seni
olduğun gibi sever evlat

varsa yiyecek ekmeğin içecek suyun 
hep dolu kalacak sanırsın kuyun evlat
korur seni başının üzerindeki yüksek damın
eksik olmaz gökyüzünden 
ne güneşin 
ne ayın

iğne gözünden 
hatip sözünden kırılır
bilen söyler
hatip konuşur
varsa söyleyecek meramın 
ortaya çık evlat
bir sözle 
bir dünya kurulur
bin yanlışla var olanlar 
bir bir yıkılır 

kah söylenir sözün
kah çalınır sazın 
kelimeler yetmez bazen söyleyeceklerine
kifayetsiz kalır bazı cümlelerin
bazı misallerin
söz üzerine söz söyleyen olur elbette
saygını sonsuz tut
senden daha iyi bilene evlat

hak denen bir şey var bu hayatta
terazinin hassasiyetinden hiç şüphen olmasın
sana doğru yaşamak düşer ki
gün gelip seni yanlış tartmasın 
sözüm sana evlat
sivrisineğin saz olması umuduyla 


redfer
( Sözüm Sana Evlat başlıklı yazı redfer tarafından 9/15/2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.