1 Birazdan Kelimeler İçimde Islanacak
Birazdan Kelimeler İçimde Islanacak


siyah mürekkepten yağmur damlıyor
sokağa bakan odamda
yıllardır defterime ağrılı bir ömür düşüyor
kalpte titreyen hatıraların yüzü suyu hürmetine 
her kalem tutulmasının 
sırtıma yüklediği ağırlığı sırtlıyorum
her defasında 
bana mahsus hadiselerle

bana tahsis edilmiş
her duygu derinliğinin 
her izdüşümünde olduğu gibi 
mum ve alev kıpırtılarıyla yükseliyorum göğe doğru 
her bir sevdanın gerçek bir inişe dönüşmesi gibi
düşüyorum
mütemadiyen

şu sıralar iki kelimeyi çok seviyorum 
biri hikaye 
diğeri şiir 
gece gündüz iki kırık uç bir araya geliyor
yani aynı noktaya
çok mesafe kat edilmiş olmasına rağmen 
tüm noktalarda
hala aynı adam var 

kanatlanmaya kalktıkça 
düşüşümden şikayet etmeyeceğim artık 
bir tek kelime istiyorum 
öyle bir kelime ki 
onunla …
bütün manaları konuşmak mümkün olsun
ya da tek bir cümle 

*
gittikçe eriyen mumların tüm çabaları 
boşa giden bir yazı serüvenine benziyor
kendi küllerinden 
gözyaşlarından doğma ihtimalleri barındırıyor 
oradan da yine umutsuzluğa intisap ediş
kelimelerin bir gölge olduğunun farkına varan her şair gibi
anlaşılamamakla kabullenemeyiş arasında 
gidip geliyorum 
nihayetinde 
ne kadar kışkırtıcı şey varsa
bir yeni şiir heveskarlığı içselleştiriyor bende

çünkü hep kendisini anlatır tüm şairler
her ne kadar hep ötekini çağrıştırsa da
hangi sebebe bağlı kalınırsa kalınsın
dimdik ayakta 
hep yeniden örülmeye hazır durur sözler
yılgınlığa düşse de 
gece yarılarına 
hatta sabahlara değin 
şiirin peşine düşer şair

öyle olmak da zorunda belki
kendi var oluşunun sırrına varabilmek için
bu zorunluluktan geçmek mecburiyetinde
sözün sınırları değişir 
kalem feryat eder 
ağlar siyah mürekkep 
lafzınca her şeye rağmen 
direnir şair
yazmakla yaşamak arasında 

*
hikayeler… 
duygu, duyuş ve iç çırpıntıları
yürek feryatlarını ele veren belgeler niteliğinde
hikayeler 
bir solukluk gibi 

her hikayesi aslında bir bilmece 
hikayesinde iç dünyasının kapısını aralar
hem de kendi iç dünyasının derinlerine dalar
okuyanı da kendi iç alemine götürür
sorgulama yaptırır
bir mazinin hatırasını canlandırır
kırık bir masala dönüşür
bir masal gemisiyle akıp gider…

zaman koridorunda 
heyecan, zevk, acı, ihanet
kısaca hissedilen her ne varsa
bir meşale gibi yanar  
aydınlanır tüm karanlık dehlizler
tüm halet-i ruhiye ile 
geçmişe duyulan her özlem 
lale, gül, aşık, sevgili, aşk acısı… 

*
düşmemek için sığınacağı tek kapı
kırkıncı kapı olsa da 
otuz dokuzu kapalıysa da  
anlatacağı bütün hikayeleri koysa da
başlangıç ve bitiş noktası arasına 
rahlesine 
kamış kalemle kağıttan başka umutlarını 
uykusuzluğunu 
mahın ışığını 
güneşin sıcağını
soğuğun ayazını  
koysa da

bir ışık denizinde ıslanır ayakları 
labirentlerinde attığı her adımın
kanat simetrileri çoktan aşılmış
yıldızların ara çizgileriyle buluşmuş demek
mutlaka çıkıp gelecektir en güzel yarın 
sırtında beyaz atlının
dönenceler arasına uzatıp ayaklarını beklemektir
şairin tek yapacağı şey
beklemektir…

hep bir noktadan yola çıkar 
hep bir noktada biter
kendisinden başlayan her yolculuk
hep uzaklar giden birlerinin öyküsünü anlatır
iki vakit arasında
onun serüveni herkesin serüveni
veya hiç kimsenin
veya kıyısında köşesinde 
yaşayan herkesin

*

yağmurların yağması 
ya da yalancı dünyaların kurulmasıydı hayallerim
ömrüme bir armağan sandığım
belki bana bir yar  sevgisi 
bırakmış keyfinin gemlerini
içinde bir kahkaha yakmış
ve iki kişilik fotoğraflar için 
baş köşede bambaşka yer açmış
üstünde dudak izleri
zamanının yeni adı
adı yazılı günlüğüme

sorma ne oldu diye 
gece lambası  vardiyası 
kağıt-kalem önümde yazıyorum
yazarken yüreğimde ne renkler açtırıyor o yar
şimdi ilk aşk şiirimin satırbaşları
ona heceli her duygu
gözlerimin içinde

işte bu öyküler o zaman ulaşır dalgalardan bulutlara 
gündüzü hiç görmeyen bir şairin sayfasından
o sesler martı kanatlarından
şafağın adı güverte telaşıdır
saçlardan bir tel bile karışıyorsa sakallara
onu taşıyan sevdanın rüzgarıdır
varsın her sözcük başka kalemle yazılsın
gökyüzü ile denizin rengi hep aynıdır
yaşamın anlaşılamamış tarafıdır hep
yürekler arasında aşk 


*

bu gece
yakamozları göremedim
bu yüzden başka yıldızların yakamozlarını izledim
çünkü vehmettiğim dilber yoktu bu şehirde 
yine de vehimdi işte 
hep bir vebalden kurtuldu nefsim
günahlarımı hep başkaları işledi
hatalarımı hep başkaları yağmaladı
sadece ben seyrettim 
sadece ben
en mahrem anlarını
en gizli yanlarını 

sonra…
sonrasında bir karmaşa içinde buldum kendimi
bir iç hesaplaşma sanki
üzerime kara bulutlar çöktü 
yağmur bıraksınlar diye bekledim 
içimden akan nehirler çekildi
tüm esintiler durdu
bir sessizlik çöktü geceye

sonra…
başladı yağmur
birazdan kelimeler içimde ıslanacak
ve bitecek öyküler
ve bitecek tüm masallar
ve bitecekler…

redfer
( Birazdan Kelimeler İçimde Islanacak başlıklı yazı redfer tarafından 26.04.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.