Mümbit Bir Toprak Gibi


içimde bir dua kelebeği 
aklımda anadolu var
lakin kader doğuyu işaret ediyor
havası sıcak
güneşli falan 

kısa bir süre sonra  
başlıyor koşuşturma
ilk anın heyecan ve iştiyakıyla
rota adana -yüreğir
hakkında pek fazla şey bilmiyorum
şu dağın ötesi 
şu tepenin arka yüzü işte
adına adana demişler

akşama az bir vakit kala 
şehri kuşbakışı izlerken 
müstakil evlerin çatıları 
güneşin ışığında parlarken
uçağımız havaalanına iniyor
işlemler bitip yola koyulunca 
vakit akşamı gösteriyor

araç içinden yapılan 
cadde çekimlerini izlediğim bir filmde gibiyim
kalabalık caddeler
bol ışıklandırma
selçuklu mimarisinin en seçkin yapıları
ve ucu göğe uzanan camileri
meydanı
bol sıcak insanı
bir anadolu şehri adana

kafamda sürekli kıyaslama 
saat kaç şu an istanbul da 
şu an ne yapardım üsküdar da
meğer istanbul da yaşıyor olmak buymuş
gün içerisinde 
dilimden defalarca 
istanbul kelimesi dökülüyor 
ah bir orada olsam…diye başlayan 
onlarca kıyaslama kemiriyor zihnimi
gözümde hafif bir buğulanma

adanalı insanı 
mümbit bir toprak gibi 
mütevazı ve duygulu
sıcak iklimin eseri galiba
insanlarının karakterinden olsa gerek bu 
istanbul dan  geldiğimi duyunca
sıcak bir tebessümle
sevdiklerini hissettiriyorlar

canım memleketimin insanı bu 
ne kadar samimi
konuştukları
kelimeleri
kahkahaları
sanki dantel örmek
nakış işlemek gibi 
geliyor kulağa cümleleri

kebapları çok acı
yufka sarıp yiyeceksin dediler
meğer böyle severlermiş kebabı
yanında bir de şalgamı
şekerden bile tatlı oluyormuş zahir

çok uzaklardan 
sesler geliyor 
camilerden gelen ezan sesi
eyüp sultanın ezan sesleri gibi
sanki sultanahmet burası
namaz  kılıyorum sanki ayasafya da
istanbulu özlüyorum 
günde beş vakit  

güneş tepede
çukurova öylesine
pamuk beyazı içinde 
gözlerden ırak 
bahanesiz seyhanı izlemek 
cennetin orta yerindeyim sanki
taş köprü şarap dökerken dudaklarıma
bağ bozumlarının öncesinden
ilk kavuşmamızdan hemen önce
adem gibi

varsın dalları uzamış olsun ağaçların
yeni mevsimlere renk olsun 
barajın maviliği
varsın papatyalar beyaz  yaprak versin
kayıp sayılan cennetin keşfindeyim
tuba ismini alsın şu orman
dağ zirvelerine sicilimi yazsın güneş
varsın donsun gözbebeklerimde
gün batımı
gökyüzünü boyayan adana kızılı
melekler sormadan firdevsin önünde
kimliğimi

adanayı ezberliyorum
kerratı ezberler gibi
ardımdan ılıman bir sis
en son o olsun kaybolan
ufuk çizgisinde
kapıyı kapata dursun
rahmet  yüklü bulutlar
karanlık pusular 
ve ötelerde yağmur

istanbul
neden hep böyle zamanlarda 
gelir aklıma
yürekteki balonun ipini
kim ve neden çözer acaba
balonlar 
neden dolaşır gökyüzünün katları arasında
bütün bulutları teker-teker
üstüne mor rengi alıp 
yanıma neden gelir öyle
kız kulesinin önündeymişim gibi

kim vuruyor sazın teline böyle
her güzelliğini adana da tattığım ülkemin
müjdecisi gibi
adana da olmak budur işte
yüreğin bam teline
hasretin her dokunuşuyla 
pamuğun güneşine kavuşmasına benzer  
yani bu ses
ceyhanın akma sesidir
sazın teline dokunan el

adana da geçirdiğim 
onca zaman sonra
dönüş yolunda tatlı bir heyecan var içimde
kentime 
sokağıma 
evime ve aileme kavuşma heyecanı
acele ediyorum 
bir an evvel uçağa binmek için 

ardımda 
onlarca hatıra
yine güneşin aydınlattığı çatıları izleyerek 
anadolunun ovaları ve dağları üzerinden 
yol almaya başlıyorum
istanbula doğru 

uçak 
istanbul semalarında uçarken 
gayriihtiyari cami ve minareleri sayıyorum
tek tek
nedendir bilmem

*
redfer
( Mümbit Bir Toprak Gibi başlıklı yazı redfer tarafından 9/24/2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.