Doðduðum topraklar ormanlarý alabildiðine geniþ güzel bir yurt köþesidir. Daha çok kudretten büyüme çam ormanlarý çevirir köyümüzü, otlaklarýmýzý. Hal böyle olunca konularýmýzda yapý malzemesi orman ürünlerindendir. Evler, samanlýklar, ahýrlar hep aðaçtandýr. Çatýlar bile pedavra diye adlandýrýlan köknar ve ladin aðaçlarýndan elde edilen malzemelerle örtülüdür.

        Buraya kadar güzel… Güzel de bu güzelliðin tehlike arz eden bir yönü var. Es kaza bu yapýlara bir ateþ düþtüðünde göz açýp kapayýncaya kadar geçen sürede ev, ahýr, samanlýk kül olur, yerlerinde yeller eser. Köyde itfaiye, yangýn söndürme teþkilatý yoktur. Ýki elin parmaklarýndan fazla yangýna tanýk oldum. Hiçbir yangýnýn söndürüldüðüne tanýk olmadým. Köylüler baþlayan yangýnlarý söndürmek için can havliyle müdahale ederler fakat baþarý saðlanmaz.

        Mevsim yaz. Çayýrlarýn biçilme zamaný.  Evimizden hayli uzak bir gün önce biçtiðimiz bir çayýrýn otlarýný topluyoruz ailecek. Güneþli bir gün. Gökyüzü pýrýl pýrýl. Dirgen ve týrmýklara sarýlmýþ iþe dalmýþtýk. Baþka komþular da çayýrlardalar. Herkes iþinin baþýnda var güçleriyle çalýþýyor.

        Aniden köyle aramýzdaki tepenin arkasýnda siyah dumanlarýn yükseldiðini gördük. Fazla tepki vermedik. Lakin dumanlar daha da arttý. Üstelik dumanlar tam bizim evin doðrultusunda yükseliyordu. Durmak olmaz! Elimdeki dirgeni býraktým köye doðru yürümeye baþladým. Komþulardan da benimle yürüyenler oldu. Duman daha da keþif bir hal alýyordu. Hýzlandýk. Tepenin arkasýna doðru nefesimiz yettiðinde koþuyorduk. Dumanlar evimizden daha ileriden yükseliyordu.

        Belli ki, köyde yangýn vardý. Hýzýmýzý kesmeyerek yangýn yerine vardýk nefes nefese. Ýki samanlýk, bir ahýr ve bir ev tutuþmuþ yanýyordu. Yangýný sündürmenin olanaðý yoktu. Alevler minare boyu yükseliyordu. Millet ellerinde su kaplarý yakýndaki evlerin çatýlarýný ve yangýndan yana olan taraflarýný suluyordu.

        Allah’tan yaprak kýmýldamýyor, azýcýk bile rüzgâr esmiyordu. Yoksa rüzgâr esse yangýn yerinin ilerisindeki gür çam ormanýnýn tutuþmasý içten bile deðildi. Ben de elimden geldiðince çalýþanlara katýldým. Alevler yavaþ yavaþ hýzýný kaybetti. Tutuþan samanlýklar, ahýr ve tek katlý ev tamamen yandý.

        Her yangýnýn bir çýkýþ nedeni muhtelif. Çeþitli söylentiler dolaþmaya baþladý köy yerinde. En itibar gören söylentiye göre yangýn iki komþunun hem de akrabalar, aralarýndaki bir ihtilaftan çýkmýþ. Köylülerden farklý yaþayan bir amcamýz var. Olaylara karþý tepkileri ve sözleriyle komþularýna benzemez. Amcamýzýn sinir uçlarýna dokunmuþlar. O da kendisini kýzdýranlarýn ot yýðýnýný tutuþturmuþ. Mevsim yaz. Her taraf kupkuru… Ateþ bir anda büyümüþ yakýnýndaki samanlýklara sýçramýþ ve kontrolden çýkmýþ.

        Evli evine köylü köyüne yangýn yerinden uzaklaþtýk. Maddi zarara uðrayanlardan bir þikâyet olmadý. Yangýnýn çýkýþ nedeni ve nasýl çýktýðý yetesiye aydýnlanamadý. Bu yangýn da senede birkaç kez yaþanan yangýnlar gibi unutulmaya baþlandý. Köylünün tek tesellisi can kaybý olmamasý ve yangýnýn ormana ve diðer evlere sýçramadan kontrol altýna alýnmasýydý.

        Birkaç gün geçmiþti yangýn olayýnýn üzerinden. Evimizin ilerisindeki çayýrlarda komþu amcamýz iki tane kaðný arabasýnýn tekerlerine takýlan yanýk halkalarla evine doðru yaklaþýyordu. Güler misin, hani aðlar mýsýn?  Tebessüm ettik. Amcamýz iyilik ve yardým sever bir deðerdi.  Yangýn çýkardý diye nitelenen amca yardým sever amcamýzdan otlarýný çekmek için kaðný arabasý ve öküzlerini istemiþ.